Zdzislaw Beksinski’nin Distopik Sürrealizmi

Zdzislaw Beksinski’nin distopik sürrealizmine ilgi duyan “ürkütücü ve kanlı” sanatın birçok hayranı vardır. Resimlerinde öyle gotik, stresli ve akıldan çıkmayan bir ambiyans yaratmış ki bakışları tablodan çekmeyi zor hâle getirmiştir. Kendisi Polonya çağdaş sanatının öncüsüdür. O zaman gelin hep birlikte Zdzislaw Beksinski çalışmalarına bir göz atalım!

Zdzislaw Beksinski, Untitled, The Historical Museum, Sanok, Poland. © Gallery of Zdzisław Beksiński.
Zdzislaw Beksinski, İsimsiz (Untitled), Tarih Müzesi, Sanok, Polanya. © Gallery of Zdzisław Beksiński.

Sanatçıdan Önce İnsan

Zdzislaw Beksinski, 24 Şubat 1929’da Polonya’nın güneyindeki Sanok’ta doğmuştur. Krakow Teknoloji Üniversitesi’nde mimarlık okumuştur. İkinci Dünya Savaşı’ndan sağ çıkmıştır ve Polonya’daki Komünist zamanlarda özellikle Sovyet Hükümeti tarafından birçok sanat türünün onaylanmadığı, kışkırtıcı parçalar çizmeye devam etti.

Zdzislaw Beksinski, İsimsiz (Untitled), Tarih Müzesi, Sanok, Polanya. © Gallery of Zdzisław Beksiński.

1955 yılında eğitimini tamamladıktan sonra Sanok’a dönen Beksinski, şantiye şefi ve otobüs tasarımcısı olarak çalıştı fakat iki işini de sevmiyordu.

Zdzislaw Beksinski, İsimsiz (Untitled), 1978, Tarih Müzesi, Sanok, Polanya. © Gallery of Zdzisław Beksiński.

Fotoğrafçı

Beksinski şantiyede çalışırken fotoğraf ve heykelle de uğraştı. Fotoğraf çalışmaları sürrealist ve dışavurumcu olarak nitelendirildi.

Zdzislaw Beksinski, Sadist Korse (Sadist Corset), 1957, photograph, Tarih Müzesi, Sanok, Polanya. © Gallery of Zdzisław Beksiński.

1960’ların başında fotoğrafçılığı bıraktı. Görüntüleri değiştirmenin sınırlı imkânları onu hayal kırıklığına uğrattı, bu sebeple de resme yöneldi.

Altın Çağ

Beksinski, akrilikleri kullanmasına rağmen, genellikle yağları deneyimlemeye başladı. Daha önce çektiği fotoğraflar üzerinde, orijinal fotoğrafı kullanarak ve istediğini ekleyerek çalışmaya başladı. Hiç müze ziyaret etmemişti ve özellikle hiçbir büyük sanatçıya hayran olmamıştı. Resim yaparken her zaman klasik müzik dinlerdi ancak Rock müzikten de hoşlanırdı. İlhamını müziğe borçluydu.

Beksinski, resimlerinde herhangi bir konu ve anlam olmadığı konusunda ısrarcıydı, hatta, eserlerinin büyük bir çoğunluğunun isimsiz olmasının sebebi de buydu. Her parçasına anlam yükleme işini gözlemciye bırakmıştı.

Zdzislaw Beksinski, İsimsiz (Untitled), 1984, Tarih Müzesi, Sanok, Polanya. © Gallery of Zdzisław Beksiński.
Zdzislaw Beksinski, İsimsiz (Untitled), Tarih Müzesi, Sanok, Polanya. © Gallery of Zdzisław Beksiński.
Zdzislaw Beksinski, İsimsiz (Untitled), 1978, Tarih Müzesi, Sanok, Polanya. © Gallery of Zdzisław Beksiński.

Distopya; hayalî, istenmeyen ve korkunç bir yer olarak tanımlanır. Suçun ve yoksulluğun olmadığı ideal yer ve toplum olan ütopyanın tam tersidir. Sürrealizm, bilinçaltının tamamen özgürleşmesini destekleyen bir 20. yüzyıl hareketiydi. İkisi bir araya geldiğinde Beksinski’nin distopik Sürrealizmini yaratır. Bu distopik sürrealizm, grotesk, korku, ölüm, endişe ve çürüme sahneleriyle dolu kâbus gibi bir ortam yaratır.

Zdzislaw Beksinski, İsimsiz (Untitled), Tarih Müzesi, Sanok, Polanya. © Gallery of Zdzisław Beksiński.
Zdzislaw Beksinski, İsimsiz (Untitled), Tarih Müzesi, Sanok, Polanya. © Gallery of Zdzisław Beksiński.
Zdzislaw Beksinski, İsimsiz (Untitled), Tarih Müzesi, Sanok, Polanya. © Gallery of Zdzisław Beksiński.

Beksinski’nin ‘Fantastik Dönem’ adını verdiği bu dönem 1980’lerin ortalarına kadar sürmüştür. Düşsel ve cehennemi andıran, rahatsız edici manzaralar ve figürler içeren bu konsept yıllar boyunca ve hatta en son eserlerinde bile aynı kalmıştır.

Sert imalara karşın, çalışmalarının yanlış anlaşıldığını hissetti. Beksinski’ya göre eserleri iyimser hatta espriliydi. Artı olarak, çok ayrıntılı bir şekilde resmetti. Bunu da şöyle açıklıyor:

” Rüyaları fotoğraflıyormuşum gibi resim yapmak istiyorum.”.

Zdzislaw Beksinski, İsimsiz (Untitled), 1970, Tarih Müzesi, Sanok, Polanya. © Gallery of Zdzisław Beksiński.
Zdzislaw Beksinski, İsimsiz (Untitled), 1986, Tarih Müzesi, Sanok, Polanya. © Gallery of Zdzisław Beksiński.

Uluslararası Övgü

1980’lerin ortalarında Beksinski, iki faktör sebebiyle itibarının birdenbire yükseldiğini gördü. Bu faktörlerden ilki, 1984’te Piotr Dmochowski ile yaptığı sözleşmeydi. Dmochowski, Beksinski’nin sanatını Batı’ya yaymıştı. ABD, Fransa ve hatta Japonya’da sergiler açtı. İkinci faktör ise Beksinski’nin sanat endüstrisinde popüler olanı resmetmeyi reddetmesiydi. Eleştirmenlerin favorisi olmak gibi bir derdi yoktu. Her zaman ne istediyse ve onun için doğru olan ne ise onu yaratmıştı.

Beksinski, İsimsiz (Untitled), Tarih Müzesi, Sanok, Polanya. © Gallery of Zdzisław Beksiński.
Beksinski, İsimsiz (Untitled), 1976, Tarih Müzesi, Sanok, Polanya. © Gallery of Zdzisław Beksiński.

Kişisel Trajedi

1977’de Beksinski, karısı Zofia ve oğulları Tomasz ile birlikte Varşova’ya taşındı. 1998’de Zofia kanserden öldü. Ertesi yıl ünlü bir radyo sunucusu, müzik gazetecisi ve film çevirmeni olan Tomazs intihar etti. Beksinski bu ölümleri atlatamadı ve kendini tamamen kapattı, ki zaten pek sosyal biri de değildi. 2005 yılında, o zaman 75 yaşındaydı, bakıcısının oğlu olan 19 yaşındaki Robert Kupiec tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Öldürme sebebi ise Beksinski’den borç para (yaklaşık 100 dolar) istemesi ve reddedilmesiydi. Kupiec, 9 Kasım 2006 yılında 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Beksinski son parçasını (alttaki tablo) öldüğü gün olan 21 Şubat 2005’te tamamladı.

Zdzislaw Beksinski, Y, 2005, Tarih Müzesi, Sanok, Polanya. © Gallery of Zdzisław Beksiński.

Sanatsal Miras

Beksinski birçok sanatçıya ilham vermiştir. Guillermo del Toro, 2006’da Oscar kazandığı Pan’ın Labirenti filmi için ona kredi verdi. Ayrıca Beksinski’nin çalışmaları genellikle 1979’da Alien filminin ürkütücü yaratıklarını tasarlayan İsviçreli ressam Hans Giger’inkilerle karşılaştırılıyor. 2016’da Jan Matuszynski, Beksinski’nin hayatını konu alan Son Aile (Ostatnia Rodzina) adlı bir film yönetti. Aşağıda filmin fragmanını görebilirsiniz:

http://https://www.youtube.com/watch?v=XfFt9RfO9Bc

Bugün ABD’deki Burning Man lokasyonunda sanatçıya övgü olarak büyük kırmızı bir haç yerleştirildi.

Zdzislaw Beksinski, Kırmızı Haç ( Red Cross), 2005. Burning Man Gallerileri.

2016 yılında Sanok’taki Tarih Müzesi, Beksinski’nin 600’den fazla eserinin olduğu bir galeri açtı. Beksinski’nin eserlerinin olduğu dünyanın en büyük sergisi!

Kaynakça: https://www.dailyartmagazine.com/the-dystopian-surrealism-of-zdzislaw-beksinski/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir