Daha önceki yazımıza yer verdiğimiz Türk ressam Elçi Erdiren‘in (buradan ulaşabilirsiniz) dedesi olan Şükrü Erdiren, bugünkü yazımızın başrolüdür. Asker ressamlar kuşağının önemli temsilcilerinden biridir Şükrü Erdiren. 1914 yılında Yozgat’ta doğmuştur. Kurtuluş Savaşı’nın sonlarına doğru çıkan kolera salgını sonucu annesi ve babası dışında tüm ailesini kaybeden sanatçı, kısa bir süre sonra zor hayat koşulları ile mücadele ederken babası da ölünce 1927’de Tokat’ta askerî ortaokula girmiştir. Orada okulun resim atölyesine girmiştir. Üç yıl boyunca bu atölye onun sanat yuvası olmuştur.
1931’de İstanbul Halıcıoğlu Askerî Lisesi’ne girmiştir. Birinci sınıfta okurken ünlü empresyonist ressam Binbaşı Sami Yetik hocalığını yapmıştır. Lisenin resim atölyesini kendisi kurmuştur. Dört yıl boyunca sanat eğitimini alan ve hocasının da gözde öğrencisi olan Erdiren, 1935 yılında İstanbul’da Fen Tatbikat Okulu’nun muhabere bölümünü bitirmiştir.
1950 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Resim – İş bölümüne devam ederek buradan Resim Öğretmenliği diploması alan Erdiren, Amerika’da bulunduğu yıllarda sanatını bu yabancı ülkede kabul ettirmiş bir sanatçıdır. Sanatçı, orada birçok karma sergilere katılmış ve özel sergiler açmıştır.
Şükrü Erdiren 1954 yılında sanat hayatını Amerika’da aldığı büyük bir ödülle taçlandırmıştır. New Jersey’de davet edildiği ‘‘Magyar Grubu’’ sergisinde ‘‘Yeşil ve Kırmızı – Cathleen‘‘ adlı yağlı boya portresiyle profesyonel grupta birincilik ödülü almış ve aynı yıl Amerika’da üç kişisel sergi açmıştır. “İstirahat” adlı yağlı boya portresi Washington Smithsonian Müzesi’nde seçkin eser olarak üç ay süreyle sergilenmiştir.
Büyükbaba Şükrü Erdiren’in resimlerinde klasik anlayış göze çarparken, torun Elçi Erdiren natürmort çalışıyor. Elçi Erdiren’in oğlu Onur Erdiren ise soyut çalışarak ailenin sanat hayatında bir farklılık yaratıyor. Sergide yer alan resimlerinde büyükbaba Erdiren, ailenin resim tarihine baktığımızda klasik anlayışın temsilcisi olarak duruyor. Gündelik hayattan kesitlerin olduğu resimlerde kadın ve erkeklerin yaşamına da tanıklık etmemizi sağlıyor. Büyükbaba Erdiren, peyzaj çalışmalarının yanı sıra portre çalışmalarına yer vermiştir.
Ailenin 2. kuşak ressamı da diyebileceğimiz torun Elçi Erdiren, küçük yaştan beri resim sanatına ilgi duyarken dedesi Şükrü Erdiren’den atölyesinde ilk sanat eğitimini alıyor. Elçi Erdiren’in oğlu Onur Erdiren ise İstanbul’daki atölyesinde yağlı boya, karışık teknik ve baskı tekniklerini kullanarak soyut resimleri ile dünyadaki karmaşayı tasvir etmektedir.
Ailede gelenek halinde devam eden resim sanatı 3 kuşak boyunca Erdirenlerin hayatında önemli bir yer tutuyor. Büyükbabanın resim anlayışını göz önünde tuttuğumuzda giderek bir sadeleşme görülüyor. Büyükbabanın resimlerinde klasik-izlenimci anlayış var olurken kuşaktan kuşağa sadeleşerek natürmort ve soyut resimler ortaya çıkıyor.
Şükrü Erdiren’in çalışmaları, Amerika’da aldığı ödül sonrasında daha da güçlenmiştir. Türkiye’deki ilk sergisini 1967 Ankara Sergisi’nde açmıştır. Empresyonizmi ve realizmi birleştiren eserleriyle övgü toplamıştır. İkinci kişisel sergisini ise 1981 yılında İstanbul’da Parmakkapı İş-Sanat Galerisi’nde açmıştır. Bu sergi, eserleri yurt içi ve yurt dışı birçok özel koleksiyonlarda ve müzelerde bulunan sanatçının ne yazık ki son sergisi olmuştur. Şükrü Erdiren 1991 yılında Şile’de vefat ederek aramızdan ayrılmıştır.