Bir fincan sıcak çikolata ve aşağıdaki klasiklerden biriyle rahatlamaya hazır olun. Kış, sıcak çikolata, ışıltılı sokaklar ve yumuşacık kazakları seviyor ama soğuk havadan nefret mi ediyorsunuz? Kesinlikle anlıyoruz! Ancak aynı zamanda kış; battaniye altında, sıcak bir içecek eşliğinde mükemmel bir…
Wes Anderson tarzı denilen bu stil nedir? Nostaljik hediyelik eşyaların, simetrik kadrajların ve pastel renklerin karışımı mı? Açıkçası, evet ama bundan daha fazlası, gözden kaçan çok daha fazlası var. Wes Anderson’ın hayatına, film stiline ve estetiğine değindikten sonra filmografisine göz atacağız….
Yapay zekâ teknolojisinin etkilerini akıllı telefonlarımızda, bilgisayarlarımızda endüstri ve sağlık sektörlerinde sıkça görüyoruz. Bu listede hayatımıza ve teknoloji dünyasına yön veren yapay zekânın sinema sektörüne yansımalarını, yapay zekâ teknolojisini etkileyici bir şekilde yansıtan 20 farklı filmi göreceğiz. İşte yapay zeka…
Seyirciyi rahatsız etmeyi hedefleyip bundan çok daha fazlasını başaran, sinema sanatını ‘gerçeklik’ düzleminde izleyiciye sunan Avusturyalı yönetmen Michael Haneke, yaptığı filmleri “kimsenin kolayca ve içi rahat bir şekilde seyredemeyeceği filmler” şeklinde tanımlıyor. Haneke, hemen hemen her filminde seyirciyi rahatsız etmeyi…
Run Lola Run, Alman yönetmen ve senarist Tom Tykwer‘in yönetmenliğini üstlendiği 1998 yapımı suç ve macera filmidir. Tykwer’i, Perfume: The Story of a Murderer (Koku: Bir Katilin Hikâyesi, 2007), A Hologram For the King (Kral İçin Hologram, 2016) filmleriyle tanıyoruz. Run Lola Run,…
İzledikten sonra birkaç gün boyunca The Mamas/ The Papas grubunun California Dreamin’ şarkısını mırıldanacağınız, sinematografisi, ışığı, hikâyesi, karakterleri ile dünyadan soyutlanmak istediğinizde direkt koşacağınız, hissettirdiği o hoş duyguyla uzun bir süre yolculuk yapacağınız Chungking Express filminden bahsedeceğim sizlere. Yazan: Sinem…
Gelecek vadeden, farklı dallarda her tür müzisyen için en önemli şeylerden biri ilhamdır. Bazen bizi enstrüman çalma konusunda daha iyi hale getirecek müzikler bulmak da harika olabiliyor. Bunu başarmanın en iyi yollarından biri de filmler. Biraz müzikal ilham arayanlar ya…
Irvine Welsh’in 1993 yılında çıkardığı kitabı Trainspotting’i aynı benzerliğiyle ve mükemmelliği ile 1996 yılında sinemaya uyarlayan Danny Boyle, bağımlılığın en dip yüzünü bir kez daha gösteriyor bizlere. Gerçekliğin bahane ve yalanlar olmaksızın anlatıldığı filmde, başta Ewan McGregor olmak üzere başkahramanların kendi gerçeklikleriyle yüzleşmesine tanık oluyoruz. Kasvetli atmosferine rağmen Trainspotting her daim enerjik, coşkulu ve renkli bir filmdi. Ben de Danny Boyle’un yarattığı bu heyecanı tekrar…
1951 yılında, camiada tanınırlığı olmayan bir Japon yönetmen, gerçeğin doğası üzerine içsel bir mücadeleye girişmiş bir asilzadenin ağır, alegorik hikâyesi olan Rashamon’la Venedik Film Festivali’nde büyük ödüller toplayarak ve en iyi yabancı film dalında Oscar kazanarak sinema dünyasını şaşkına çevirdi….
Fransız yönetmen Leos Carax’ın 1986 yapımı ikinci uzun metrajlı filmi olan Kötü Kan (Mauvais Sang) filminden söz edeceğim. Başrollerinde Michel Piccoli’nin, Juliete Binoche’un ve Devis Lavant’ın yer almakta olduğu Kötü Kan, bir düş dünyası ile realitenin iç içe geçmişliği ile…