Her ülkenin kendine ait efsaneleri ve masalları vardır. Bu durumda Portekiz de bir istisna değildir. Portekiz Kralı Pedro ve Inês de Castro’nun aşk hikâyesi, Portekiz’in en ünlü masallarından biridir. Inês’in kraliyet tarafından öldürülmesi, ilişkilerinin istedikleri gibi bir son bulmamasına neden olmuştur ancak, hayatın parçaladığı bu aşkı, bu seferde ölüm bir araya getirmiştir. İşte karşınızda Kral Pedro’nun ve Inês’in mezarlarının nasıl yapıldığının hikâyesi.
Çeviren: Gülnihal Kara
Her şey 14. yüzyılda, o zamanlar tahtın yasal varisi olan Prens Pedro’nun (1320-1367), Kastilya Krallığı’ndan görücü usûlü evlilik yapacağı Constance’la tanışmasıyla başladı. Ancak Pedro, Constance yerine onun hizmetçilerinden biri olan Inês de Castro’ya (1320 ya da 1325-1355) aşık oldu ve Inês de prensin aşkına, ona aşık olarak karşılık verdi.
Pedro ve Inês’in, Kraliçe Constance’ın Pedro’nun çocuğunu doğururken ölmesi üzerine ortaya çıkan gizli bir ilişkileri vardı. Bu nedenle Constance’ın ölümü; Pedro’yu, ilişkisini resmileştirecek kadar rahatlattı ancak babası, Kral IV. Afonso, bu ilişkiye karşı çıktı ve onların evlenmelerini yasakladı. Tüm bunlara rağmen, yine de Pedro ve Inês beraber Coimbra’da yaşamaya ve çocuk yapmaya karar verdiler.
Efsaneye göre; Inês’in kardeşlerinin Pedro’nun üzerinde, kraliyet ailesini rahatsız etmeye başlayan büyük bir etkileri vardı. Ayrıca, Pedro ve Inês’in sözde evlilikleri sayesinde, çocukları tahtın varisleri haline gelmişti. Bu sebeplerden dolayı Kral IV. Afonso, kısa bir süre sonra Inês de Castro’nun öldürülmesine karar verdi ve bir grup adam toplayarak Inês’i öldürmelerini emretti.
Efsane, Inês’in Coimbra’daki, Quinta das Lágrimas Sarayı’nda öldürüldüğünü ve kayaların üzerinde hâlâ kanının görüldüğü fıskiyeyi ziyaret edebileceğinizi söylüyor. Ancak, Inês de Castro aslında, yine Coimbra’da bulunan Santa Clara Sarayı’nda öldürülmüştür.
Bu durum karşısında oldukça öfkelenen Pedro, babasıyla bir savaş başlatmak istedi ancak annesi, Kraliçe Beatriz, barış çağrısında bulunarak oğlunu bu fikirden vazgeçirdi. O zaman Pedro, hayatının aşkını öldüren adamların peşinden gitmeyeceğine dair de yemin etmişti fakat babasının ölümünün hemen ardından, bu fikrini değiştirdi ve onların ölmelerini emretti. Bu hareketi Zalim kelimesini ona takma isim olarak kazandırdı.
Kral Pedro ve Inês ölümlerinden sonra birbirlerine kavuştular. Inês’in ölümünden sonra Pedro, onu Kraliçe olarak taçlandırdı ve böylelikle Inês de Castro ölümünden sonra taç giyen ilk ve tek Portekiz kraliçesi oldu. Kral Pedro, bu kraliyet unvanının Inês’in mezarının üstünde görünür olmasını sağladı ve sonra kendi mezarının, onun mezarının yanında olmasını ve sonsuza kadar yan yana durmasını emretti.
1358 ve 1367 yılları arasında inşa edilen mezarları yapan kişi bilinmemesine rağmen pek çok insan, onun biraz Fransız etkilerine sahip bir Portekizli olduğuna inanıyor. Kral Pedro’nun isteği doğrultusunda mezarlar Alcobaça Manastırı’nda yer alıyor. En başta, kilisenin güney kanadında yer alan mezarlar, daha sonra mezar odasına taşınmıştır. Ancak 20. yüzyıldan itibaren; mezarlar yan yana değil karşılıklı olacak şekilde, ilk yerlerine geri yerleştirilmiştir. Inês, manastırın kuzey bölümündeyken Pedro ise güney bölümünde bulunuyor.
İki lahit de Coimbra’dan gelen kireç taşıyla birlikte ve Gotik tarzda yapılmıştır. Her ikisinin üstünde, taç giymiş Kral Pedro ve Inês de Castro’nun uzanmış heykelleri bulunuyor. Mezarlarda heykellerin etrafını çeviren, kraliyet kıyafetlerinin kırışıklıklarıyla ilgilenen ve aynı zamanda uykularını daha rahat hale getirmek için bedenlerin başlarını biraz yukarı kaldıran altı tane melek heykeli yer alıyor.
Inês de Castro’nun heykeli huzurlu bir yüze sahiptir. Sol elinde bir eldiven tutarken sağ eliyle de kolyesine dokunur. Alt kısımda bulunan, insan suratlı ve hayvan vücutlu, altı melez varlık ise mezarı desteklemektedir.
Lahitin üstünde İsa’nın hayatından bazı sahneler görebiliriz: Yanlarda, İsa’nın çocukluğu, başı ve ayakları ve Çarmıha gerildiği yer ve Son Yargı gösterilir. Bu son sahneyle birlikte Kral Pedro’nun; babası ve Inês’in katilleri gibi onlara zarar vermiş olan insanların aksine, kendisinin ve Inês de Castro’nun cennette bir yere sahip olduklarını göstermek istediğine dair bir inanç vardır. Sol alt kısımda, dirilen ve mezarlarından dışarı çıkan ölüleri görebiliriz. En üstte, merkezde ise Tanrı her şeyi izliyor.
Kral Pedro’nun mezarının alçak kabartmaları 15 cm derinliğindeyken Inês’inkiler sadece 10 cm derinliğinde olduğu için, Kral Pedro’nun mezarı daha ayrıntılı olarak incelenmektedir. Pedro’nun yatan heykelinin gözleri açıktır ve iki eliyle kılıcını tutar. Ayaklarının ucunda, sadâkatin sembolü olan bir köpek görürüz. Lahit alt kısmında bulunan, altı aslan tarafından desteklenmektedir.
Mezarın baş kısmında üç tane, eş merkezli çark görürüz. Bunlardan en büyüğü, on iki tane taç yaprağa sahip olan ve her yaprağında Pedro ve Inês’in hayatından bölümler gösteren Yaşam Çarkıdır. İkinci çark olan Kader Çarkının altı tane taç yaprağının içindeki her bir şekil, aralarındaki saf sevgiyi ve sonunda ulaşacakları ölümsüzlüğü ve dirilişi sembolize eder.
Yaşam Çarkı sırasıyla şu olayları gösterir, (soldan sağa olacak şekilde yukarıya doğru):
- Inês çocuklarını kucaklıyor;
- Karı koca ve çocukları;
- Inês ve Pedro satranç oynuyor;
- Birlikte zaman geçiren çift;
- Inês yerde birini izliyor;
- Büyük bir tahtta oturan Pedro;
- Katillerine yakalanan Inês;
- Inês katillerinden birinin yüzünü ortaya çıkarıyor;
- Inês’in suikastı;
- Inês ölü olarak yatıyor;
- Inês’in katillerinden birinin cezalandırılması;
- Kefene sarılmış Kral Pedro.
Kader Çarkı sırasıyla şu olayları gösterir, (soldan sağa olacak şekilde yukarıya doğru):
- Inês, Pedro’nun sol tarafında oturuyor (daha evlenmediklerini gösteriyor);
- Inês şimdi Pedro’nun sağında (şimdi evliler);
- Yan yana duran çift, resmi bir porte için poz veriyormuş gibi görünüyor;
- Kral IV. Afonso’nun Kraliçe Inês’i krallıktan kovması;
- Kraliçe Inês’in Kral IV. Afonso’yu geri itmesi;
- Kral Pedro ve Kraliçe Inês yerde uzanıyor.
Mezarın ayak kısmı tamamen ölümle ilgiliyken yan tarafları Aziz Bartholomew’in hayatından parçalar gösterir. Aziz Bartholomew, Kral Pedro’nun da bilinen bir özelliği olan, kekemelerin koruyucusu olarak biliniyordu.
Mezarların simgesel unsurları, mimari unsurlarla örtüşür: Gotik cepheler, sivri uçlu kemerler, uzun kuleler, pervazlar ve kapıları ortadan bölen taş sütunlar, sanki bir katedralin içine bakıyormuşuz gibi hissettirirken Kral Pedro’nun mezarının üstündeki çarklar ise kiliselere özgü gül pencerelere benzetilebilir. Gotik üslup Portekiz’de yaygın olan bir tarz değildi, çünkü Romanesk dönem orada, Avrupa’nın geri kalanından daha uzun sürmüştür. Bunun yanında, en iyi bilinen örnekleri Kral Pedro ve Inês de Castro’nun lahitleri olan bazı anıtsal yapılar ve birçok mezar vardı. Ancak pek çok insanın, diğer Portekiz kralları da dahil olmak üzere, Kral Pedro ve Kraliçe Inês’in kalıntılarını görmek istemesi nedeniyle mezarlar, geçmişte bazı hasarlara uğramıştır.
Çeviri kaynak: https://www.dailyartmagazine.com/king-pedro-and-ines-de-castro/