Hitchcock‘un kullandığı Vertigo efekti olarak da bilinen, akıl karıştırıcı efekt dolly zoom’un görüntü yönetmenleri tarafından nasıl yapıldığını merak ediyorsanız, işte tüm ayrıntılarıyla dolly zoom efekti karşınızda…
Film izlediğiniz zaman efektin adına veya nasıl yapıldığına aşina olmasanız bile eğer bir film hayranıysanız, dolly zoom efekti ile muhakkak karşılaşmışsınızdır. Karşılaştığınız zaman etkisinin gücü inkar edilemeyecek kadar olduğu aşikâr.
Dolly Zoom, tedirgin ediciliği ile tanınan, hafızalardan silinmeyen özel bir efekttir. Arka planın aniden büküldüğünü ve karakterin etrafında genişlediğini ya da daraldığını gördüğünüzde dolly zoom efektinin etkisi altında olduğunuz anlamına gelir. Daha önceden Jaws filmini izlemiş iseniz, burada da dolly zoom tekniğinin kullanıldığını da fark etmişsinizdir.
Dolly Zoom efekti ani bir huzursuzluk hissi verebileceği gibi kafa karışıklığına sebebiyet verebilir. Gerginlik, korku, endişe veya tam tersi neşe, aydınlanma gibi birden fazla güçlü duygu durumunu izleyiciye yaşatabilirler. Zeminin altınızdan kaydığını hissettirebilir, duvarların üstüne üstüne geliyormuş etkisine kapıltabilir, mesafeyi daraltıp arka planı bilinmeyene doğru taşıyabilir. Tıpkı filmlerde kullanılan en iyi efektler gibi amacına uygun şekilde kullanılıp yerleştirildiğine görsel bir şölenden çok daha fazlasıdır.
Sahnede açıkça kullanıldığında dolly zoom efekti iyi anlamda akıllara durgunluk verebilir, aklınızı başından alabilir. Böylece beyniniz ile oynanan bu akıl oyununu fark ettikten sonra: neden bu kadar garip gözüküyor? Yapımcılar yeşil ekran kullanarak mı bu efekti yaptı? Yoksa arkadan projeksiyonla mı yansıttılar? Burada tam olarak neler oluyor? gibi sorular ile kendinizi baş başa kalmış bulabilirsiniz.
O zaman bu efekti nasıl yapıyorlar?
Kısaca açıklamak gerekirse, geniş açılı lens, sabit zoom ve dolly (şaryo gibi kamera gövdesinin hareket ettirildiği mekanizma) sayesinde elde edilen bu efekt bir kamera yanılsamasıdır. Zıt yönlere doğru dolly ile kamerayı kaydırılırken aynı zamanda kamera üzerinde zoom yapılırsa, arka plan uzamış veya sıkıştırılıyormuş gibi gözükürken zoomlanan cisimler yerinde kalıyormuş gibi gözükmesini sağlar.
İşin derinliklerine inecek olursak, başlamadan önce vereceğimiz örnek karşısında dalga geçmeniz serbest. Öncelikle uzun bir koridorda olduğunuzu ve bu koridorun ucundaki pencereye baktığınızı hayal edin. Pencereden uzaklaştıkça, dışarısını bir o kadar az göreceksiniz. Şimdi bu uzak konumunuzda duran kamerayı pencereye doğru zoom yapsaydınız, pencere daha büyük gözükecek fakat görüşünüz aynı kalacaktı, dışarıyı ilk baktığınız hâlde görecektiniz. Aynı şekilde bu mesafeden pencereye yürüyerek yaklaşsaydınız, (dolly mekanizmasının taklidi) yaklaştığınız kadar pencereden dışarısını bir o kadar fazla görebilirdiniz.
Anlattığımız basit bir pratik gibi görünse de dolly mekanizmasının ve zoom’un temel ilkeleri bu yapıya dayanır. Dolly zoom’un nasıl yapıldığını öğrenmeniz için bu pratikleri anlamış olmanız önemlidir. Devam etmeden önce zoom yapmanın ne demek olduğunu bildiğinizi düşünsek de aynı şey dolly çekimleri için geçerli olmayabilir. Dolly çekimleri genellikle raylar üstünde hareket eden tekerlekli arabaya sabitlenmiş kamera ile çekilen sahney anlamına gelir. Dolly çekimleri sırasında iki dolly hareketinden biri yapılır. Bunlardan biri kameranın cisme doğru hareketi (dolly-in) diğeri de cisimden uzağa olan hareketidir (dolly-out). Başka bir deyişle kamera üzerinden zoom yapmak sadece büyütürken, dolly çekimleri ise hareket eder.
Özetlemek gerekirse, hayal ettiğiniz koridorda aynı noktaya dolly-out yaparsanız veya zoom’u uzaklaştırırsanız (zoom-out) vizöre baktığınızda aynı görüntüyü göreceksinizdir. Eğer bu konumdan zoom yapacak (zoom-in) olsaydınız, Pencere büyütülmüş olarak görünürdü. Bunun yerine dolly-in yapacak olsaydınız, “perspektif çarpıtma” olarak bilinen görsel efekti yaratırdınız. Perspektif distorsiyonu, yakındaki ve uzaktaki özelliklerin göreceli ölçeği nedeniyle bir nesnenin ve çevresindeki alanın görünen uzamsal eğriliğidir. Başka bir deyişle, bir kameranın cisim ile mesafesi arttıkça veya azaldıkça nesnenin farklı görünmesi olgusudur.
Dolly zoom, tüm bu temel ilkeleri üç farklı şekilde görülür. Bunu nasıl yaptığının özüne inmek için, iki geleneksel türü açmamız gerekiyor: Bunlardan ilki dolly-out, zoom-in ve ikincisi dolly-in, zoom-out.
Her iki türde de kamera, uzayda tek bir noktaya (genellikle nesneye) odaklanır. Zoom yapılmasının nedeni çerçeve kırpmasın5tı nispeten düzgün kalmasını sağlayıp birbirine zıt işleyen dolly/zoom teknikleri odak noktasındaki görsel hareketi geçersiz kılmaktır. Bunun sayesinde ön planda kalan cismi çekim boyunca aynı boyutta kalmasını sağlar. Ayrıca, bakış açısı sürekli değiştikçe odak noktasında olmayan her şey bozulmaya uğrar ve dolly zoom’un etkisi burada ortaya çıkar.
Genel olarak dolly zoom efektinin bu kadar garip görünmesinin sebebi insan beyninin algısını kolayca boza bilmesidir. İnsan görsel sistemi, nesnelerin göreceli boyutunu belirlemek için boyut ve perspektiften yararlanır. Bu nedenle, boyutta değişiklik olmadığı zaman perspektifte değişiklik görmek doğal olarak rahatsız edicidir.
Açıkça, bozulmanın nasıl göründüğü ve hissettirdiği, kullandığınız dolly mekanizmasıyla yakınlaştırmaya bağlıdır. Kamera dışarı ne kadar dolly-out yaptılır ve zoom-in ile yakınlaştırılırsa, bir o kadar görüntüyü düzleştirerek daha uzun odak uzaklığı, daha fazla genişleme ve daha dar bir görüş açısı oluşturulur. Böylece arka plan sanki ön plandaki öğeye yaklaşıyormuş gibi görünmesini sağlanır. Goodfellas (Sıkı Dostlar) filmindeki yemek sahnesinde ve La Haine (Protesto) filminde oyuncuların endişe nöbeti geçirdiği sahnede de dolly zoom’un etkisi hissedilmektedir.
Kameraya dolly-in ve zoom-out yaptırıldığı zaman ise öğeye olan odak uzaklığı kısalırken daha düşük bir büyütme yaparak daha geniş bir görüş açısı oluşturarak görüntüyü büker. Bunun sonucunda, öğenin etrafındaki arka plan genişlediği görülür. Poltergeist (Kötü Ruh) ve Jaws (Denizin Dişleri) filmlerinde görülen sahnelerde aynı şekilde görülmektedir.
Dolly zoom efekti telefoto lens ile geniş açılı lens arasındaki farkı görmenize de yardımcı olabilir. Jaws filmindeki dolly zoom kullanılan sahneye geri dönüp tekrar bakalım, sahnenin nasıl başladığını ve nasıl bittiğini karşılaştıralım. Sahnenin çekimi başladığında ön plandaki kişi (Roy Scheider’ın Brody karakteri) kameranın uzağında kalıyor. Mercek önündekinin daha küçük kısmına odaklandığı için arka planı daha az görebiliyoruz. Devamında kamera üzerinde zoom-out yapılırken, kamera ileri doğru itildiğinde odak uzaklığı değişiyor. Sonuç olarak efekt, Brody’nin yüzünün doğal olmayan bir şekilde gerilmesine neden olurken, arka planı görmemize olanak tanıyor. Efektin belirttiğimiz bu kısmı telefoto lens ile geniş açılı lens arasındaki geçiş ile bire bir aynı olmakla birlikte bir lensten diğerine geçtiği an duygusal bir etki açığa çıkartmasına yardımcı olur. Jaws örneğinde ise bu etki muazzam büyüklükte olan köpek balığının bir çocuğu yemekte olduğu sırada duyulan korkunç, mide bulandırıcı duyguları tetikleyen etki olduğu söylenebilir.
İki tür dolly zoom (genişleme veya daralma) arasındaki fark, izleyici için çok farklı duygusal tepkiler gözlenmesidir. Daralma etkisi, paranoya ve yaklaşan tehlikeyi çağrıştıran frodo’ etrafındaki dünyayı üstüne doğru getirir. Frodo’nun Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği filmindeki sahnesinde Nazgûl karakterinin gelişini ilk hissettiğinde de bu etkiyi açıkça görebilirsiniz. Yolun mesafesini daraldığında düşmanın hızla yaklaştığını ve gelişi sırasında ağaçların bile geri çekildiği kamera efekti sayesinde ima edilmiş.
Bahsettiğimiz etkiyi ters şekilde yaptığınızda ise (dolly-in, zoom-out), arka plan cisimden veya öğeden uzaklaşır. Bu durum alanı daha da genişletir ve yalnızlık içinde panik duygusu yaratabilir. Poltergeist filminde olduğu gibi koridorun amansızca uzandığı bir sahne izliyorsanız büyük ihtimalle dolly-in ve zoom-out ile karşı karşıyasınızdır.
Dolly zoom efektine üç faktörün katkısı vardır: Bunlardan birincisi kameranın hareketinin yönü; İkincisi dolaştığınız hız; ve üçüncüsü kamera merceğinin odak uzaklığıdır. Sonuç olarak, film yapımcılarının faktörleri nasıl kontrol ettiği, sahnenin seyirciye neler hissettirdiği üzerinde önemli etkilere sahiptir.
Dolly Zoom efektinin ilk emsali nerede kullanıldı?
Bir dolly zoom efektinin doğru yapılması için görüntü yönetmenleri, pürüzsüz bir dolly rayına ve güvenilir, hassas bir şekilde kontrol edilebilen sabit bir zoom lensine ihtiyaç duyar. Bunun önemli sebeplerinden bir tanesi, aynı anda gerçekleşebilmesi için dolly mekanizmasını hızı ile zoom’un eşleşmesi gereklidir. Şöyle bir gerçek var ki sinematik şekilde dolly zoom efekti yapabilmek için doğru ekipmana ihtiyacınız var. Bu yüzden ilk zamanlar efektin değil mekanizmanın yapılması, icat edilmesi bu kadar uzun sürmüştür. Yapılanı başarmak göründüğünden daha karışık olduğunu söyleyebiliriz.
Dolly zoom efektinin ilk olarak 1958’de Alfred Hitchcock’un gerilim filmi olan Vertigo (Ölüm Korkusu) ile ortaya çıktığı kabul edilir. Aslında birçok kişi bu efekti Vertigo Etkisi olarak da bilir (Takma adların listesi aslında daha da uzun: trombon atımı, itme-çekme ve kontra-zoom teleskopu gibi). Vertigo filminde Hitchcock, John “Scottie” Ferguson karakterinin (Jimmy Stewart) agorafobisini ve vertigosunun etkilerini göstermek için birkaç kez dolly zoom efektini kullanarak mide bulantısı, dengesizlik, panik ve çarpıntı hissini bu efektle aktarıyor. Tek kelimeyle mükemmel diyebiliriz.
Vertigo’nun dolly zoom efekti için bir kırılma noktası olduğu çoğu kişi tarafından kabul edilen bir gerçek. Ancak diğer filmlerin yanında sadece tekniği tam olarak uygulanması açısından ilk film olduğunu söyleyenler de var. Söylentiye göre, Hitchcock, bir partide içti sersemledikten sonra bu fikrini öne attı ama bu fikri Rebecca filminin dönemlerden Vertigo filminin çekildiği zamana kadar bu fikri düşündüğü söylenir. Hikâyenin sonunda, Hitchcock sahneyi çeken ve geliştiren Vertigo‘nun ikinci birim kamera operatörü olan görüntü yönetmeni Irmin Roberts’la görüştü.
Söylentilerin doğruluğu olsun ya da olmasın, Vertigo‘daki efektin varlığının, daha hassas zoom lens teknolojisinin doruk noktasını olduğu ve aynı zamanda diğer filmler için yol gösterici bir örnek teşkil ettiği gerçeği değiştirilemez. Filminizin adını taşıyan bir efekte sahip olmak onun emsal olduğunu iddia etmek için yeterli değilse, başka ne yapılmalı bilemiyoruz.