Bu günde, 2 Aralık 1859’da Fransız post-Empresyonist ressam ve tasarımcı Georges Seurat doğdu. Bu vesileyle, size en büyük tablosunu hatırlatmaya karar verdik: “La Grande Jatte’de Bir Pazar Günü”.
Bu geniş tabloda Seurat, La Grande Jatte adasındaki Seine Nehri’nin etrafındaki bir mahalle parkında dinlenen insanları tasvir etmiştir. Sıradan insanlarla sıradan bir gün olabilir. Güneşli parkta bir pazar öğleden sonrasında toplanmış olan bu kadro, üç köpek, sekiz tekne ve 48 kişiden oluşuyordu.
Daha sonraları Noktacılık diye adlandırılan, son derece sistematik ve bilimsel tekniğin kullanımın en ünlü örneğidir bu resim. Bu teknik, renk noktalarını daha zengin bir ton aralığında harmanlaması için seyircinin göz ve zihin yeteneğine güvenir.
Seurat, İzlenimci sanatçılar için çok tipik olan modern yaşamın ana konusunu benimsemiş, ama o anı yakalama meraklarının ötesine geçmiştir. Seurat, geçmişin sanatını, özellikle Mısır ve Yunan heykellerini ve hatta İtalyan Rönesans fresklerini hatırlayarak kalıcılığı çağrıştırmaya çalışmıştır. Fransız şair Gustave Kahn’a anlattığı gibi, “Panathenaean’lı Phidias bir kafileyi oluşturdu. Modern insanlara, kendi temel özelliklerinde, bu frizlerdeki gibi hareket etmelerini ve renk uyumları ile düzenlenen tuvallere yerleştirmelerini istiyorum.”
Seurat’nın eseri tamamlaması iki yıldan uzun sürmüştür- sonuçta sanatçı sadece 26 yaşındaydı! Seurat, çeşitli kampanyalarda çalıştı ve hemen hemen 60 eskiz ile başladı. Sonra resim yapmaya başladı. En eskilerden biri olan bu taslak, La Grande Jatte’deki açık havada boyanmış olmalı:
Croqueton olarak bilinen – kelimenin tam anlamıyla ‘eskiz’ – Seurat’ın çalışmaları küçük ahşap paneller üzerinde yapılmıştır. Seurat, onlarla aşırı derecede gurur duyuyordu, stüdyosuna da birçoğunu asmıştı. Onları düzenli olarak sergilemiş ve külliyatında hissettiği önemi göstermiştir. Seurat panelleri “sürekli neşe” olarak adlandırmıştı.
Seurat’ın resmi, ilk olarak 1886’daki Empresyonist sergide sergilendiğinde bazı eleştirmenler için büyük üründü. Bazı gözlemciler, nöbet tutan askerlerle karşılaştarak, Seurat’nın tablodaki modellerinin kaskatı duran hallerini beğenmemiştir.
1899’da Seurat, kırmızı, turuncu ve mavi noktalardan oluşan bir kenar boyaması için tuvalini yeniden uzattı. Resmin bütünlüğünü daha görünür hale getirmenin yanı sıra, tabloyu beyaz çerçeveye yerleştirmek de gerekiyordu. Ne yazık ki Seurat’ın, parkın yeşil çimlerini vurgulamak için ümit ettiği yeni pigment, bir çinko kromat sarısıymış. Fakat yıllardır bu pigment, Seurat daha hayattayken kahverengileşmeye başlayan bir kimyasal reaksiyon geçirmektedir.
Seurat 1891’de öldü ve bu muhteşem çalışma sonraki 30 yıl boyunca büyük ölçüde gizli tutulmuştur. 1924’te sanatsever Frederic Clay Bartlett’in “La Grande Jatte’de Bir Pazar Günü”nü Chicago Sanat Enstitüsü’ne süresiz olarak ödünç geri vermesiyle bu güne kadar varlığını sürdüren tabloyu izleme fırsatımız olmuştur.