Her devrim; insanlığın düşünce yapısını, eğitimini, kültürünü, ekonomisini, siyasal rejimini, sosyolojisini ve neredeyse her alandaki alışkanlıklarını etkiler. Devrimlerin genel özelliği olarak, kısa sürede olmasını ve köklü birçok değişime sebep olmasını gösterebiliriz fakat endüstri 1.0 olarak da bilinen sanayi devrimi bir insan ömrü için uzun sürmüş ve gelişime açık bir devrim olarak günümüze kadar sürekli ilerleyerek ulaşmıştır.
Yazan: Eren Balta
Mahfi Eğilmez, Sanayi Devrimi’ni “Sanayi Devrimi Avrupa’da 18. ve 19. yüzyıllarda insan ve hayvan gücüyle çalışan üretim araçlarının yerini, buhar gücüyle çalışan üretim araçlarının alması ve bu yolla kitlesel üretime geçilmesiyle ortaya çıkan gelişmenin adıdır.” şeklinde tanımlamıştır. (Eğilmez) Sanayi Devrimi; insanlığın son iki yüzyılında yaşananların on asırlık gelişmelerden fazla olmasına yol açmış, İngiltere’den başlayarak Batı Avrupa’ya, sonra da tüm dünyaya yayılarak insanlığın yönünü değiştirmiştir.
Sanayi Devrimi’nin oluşumunu inceleyecek olursak yüzyıllar öncesine gitmemiz gerekiyor. 17. ve 18. yüzyıllar, Kara Ölüm’ün ve Veba salgınının Avrupa kıtasına en fazla zararı verdiği yüzyıllardır. Bu durum, Avrupa nüfusunu yarı yarıya azaltmış ve azalan iş gücü sayısı tarımda ve daha birçok alanda teknolojik gelişmelere sebep olmuştur çünkü az işçi ile çok ürün ve hizmet vermenin yolları aranmıştır.
Gelişmeler sonucunda kırsal bölgedeki halk işsizlik sorunu yaşamış ve şehirlere başka iş imkânlarından yararlanmak için göç etmişlerdir. Şehirlerde tüketim alışkanlığı değişen halk için lüks sayılan ürünler artık günlük ihtiyaç haline gelmiştir.
Avrupa’da, özellikle İngiltere’de işçi maaşlarının yüksekliğinden ve rekabetten dolayı devletler sömürge arayışına girmiş, İngiltere-Fransa Savaşları, Otuz Yıl Savaşları, Dokuz Yıl Savaşları, Kral George Savaşı, Jakoben Savaşları’nın yaşanmasına sebep olmuştur. Sömürü ülkelerden elde ettikleri ganimetler ve ham maddeleri işleyip tekrar sömürü devletlere satma imkânı yaratarak kazan-kazan sistemi kurmuşlardır.
Özellikle Fransa’ya karşı 1753 Plessey Savaşı’nı kazanan İngiltere, Babür hazinesini elde ederek Sanayi Devrimi’ne en büyük ve hızlı adımı atarak devrimin öncüsü olmuştur. Fakat tüm bu sebeplerden önce 17. yüzyıl Aydınlanma Dönemi ve Fransız Devrimi katkılarıyla bilime önem verilmeye başlanması ve düşünce özgürlüğünün yaşatılması sayesinde Sanayi Devrimi’nin hem bilimsel ve teknolojik hem de siyasal alt yapısının sağlanmasına olanak sağlamıştır.
Yüzyıllar süren hazırlık süreci sonucunda Sanayi Devrimi, dönemin insanlarını hatta yüzlerce yıl geçmesine rağmen bizleri, hayatımızın neredeyse her alanında etkilemiştir.
Sanayi Devrimi, belirli bir dönemi kapsayan bir devrimden çok, devrimsel bir süreçtir. Endüstri 1.0 ile başlayan devrim süreci günümüzde endüstri 4.0 ve endüstri 5.0 isimleri ile tartışılmaktadır. İnsan konforunu ve hayatını öncelikli kılan Sanayi Devrimi, günümüzde kullandığımız tüm eşyalar üstünde hak sahibidir.
İnsanlık tarihinin başından beri insanlar, sürekli gelişim içinde olmuş fakat teknolojinin seviyesi çok gerilerde kaldığı için Sanayi Devrimi ve yakın geçmişindeki gelişim, onlarca yüzyıllık gelişmeden daha fazla olmuştur.
James Robinson, “Sanayi Devrimi her şeyden önce, önceki yüzyıllarda Avrupa’da biriken bilgiyi kullanan büyük teknolojik ilerlemelere dayanıyordu. Bu, geçmişten radikal bir kopuştu ve bilimsel araştırmalarla birkaç eşsiz insanın yeteneği sayesinde gerçekleşmişti.” diyerek bilim insanlarının öneminden bahsetmiştir ve o bilim insanlarından birisi Thomas Savery’dir.
(Robinson) Ateş, teker, para, kağıt, barutlu silahlar derken buharın gücünün keşfi de düdüklü tencerenin icadıyla başlamıştır. Savery, 1698 yılında ilk buhar makinesini yaparak vatandaşı olduğu İngiltere’yi fark etmeden hızla sanayi liderliğine taşıyacak adımı atmıştı. 1712 yılında ise Thomas Newcomen makineyi geliştirmiş fakat ne çalışma maliyetine ne de tam istenilen verime ulaştırabilmişti. James Watt ise makineyi hem daha ucuza çalıştıracak hem de tüm sanayide kullanabilecek bir hâle getirmiştir.
Watt’ın son hamlesi ile birlikte buhar gücü ile çalışan makinelerin kullanımı çok artış gösterdi hatta kömür ile çalışan buhar makinesi, kömür madenlerinde dahi kullanılarak sanayi sektöründe üretim rekorlarına sebep oldu. Kömürden sonra demir ve çeliğin de işlenmesiyle birlikte ulaşımda çığır açıldı. Ağır sanayi gelişti ve daha sağlam ürünler üretilmeye başlandı.
Sömürülen devletlerden toplanan ham maddeler ve ganimetler sayesinde Avrupa gelişirken üretilen ürünlerin tekrar sömürgelere satılması ile birlikte Avrupa ekonomisi kontrol edilemeyecek bir seviyeye ulaşmış ve birçok küçük esnaf birleşerek büyük fabrikalar kurmuştur.
Prof. Dr. Yelda Hatice Demirağ ekonominin ve esnafların durumu hakkında, “Sermaye rekabetine yol açan bu atmosfer, kapitalist bağlamda güç birleşmelerini zorunlu kılmış ve şirket ortakları ve çoklu (şemsiye) şirketler ortaya çıkmıştır” yorumunu yapmıştır. (Demirağ)
Sanayi Devrimi, insanlığın konforunu, gelişimini iyileştirirken doğaya, insan ve hayvanların sağlığına zarar vermektedir. Bu zararlar; çok fazla gelişmiş nükleer silahlar, fabrika atıkları, egzoz dumanları, yiyecek fabrikalarının ucuza mâl ederek daha çok kâra geçme heveslerinden dolayı insanların sağlıksız beslenmesi ve sayısız birçok zarar olarak sayılır. Cemil Meriç’in de dediği gibi “Sanayi Devrimi, hayat üslubunu altüst etti ama kafalar hep aynı.” (Meriç)
Sanayi Devrimi, insan eliyle başlayan sürekli devam eden ve insanlığa faydalı olduğu kadar zararlı da olan bir devrim fakat zararları düzeltmek, önlemek yalnızca insan çıkarına kullanmak yine insanın elindedir. Devrimlerin hepsi bir diğerinin doğmasına sebep olmuştur fakat Sanayi Devrimi hiç durmadan devrim doğuracak bir devrimdir çünkü 18. yüzyılda hızlı gelişmelerle devrim sesi getiren Sanayi Devrimi, şimdilerde günlük yaşanır bir hale gelmiştir.