Dışarısı günlük güneşlik iken evin içerisinde girdiğimiz karantina bunalımı ile mücadele etmemize yardımcı olması için, burada sanatta en güzel bahçelerden bazılarını derledik. Hem sanat hem de açık hava eşsiz bir dinginlik ve avuntu sunar. Her ikisinin de genel esenlik ve ruh sağlığı ile bağlantılı sorunlarda yardımcı oldukları kanıtlanmıştır. Ayrıca bizlere eşsiz bir sükûnet hissi ve iyimserlik de sunarlar.
Pek çoğumuz bu süre esnasında dışarı çıkıp bahçelerin güzelliğini içimize çekemezken bu sanat dünyası seçmesi bir çözüm sunacak. Hadi, Van Gogh, Klimt ve Monet tarafından resmedilen en güzel 10 bahçede gezintiye çıkalım.
1. Hieronymus Bosch tarafından “Dünyevî Zevkler Bahçesi”
Hieronymus Bosch, Dünyevi Zevkler Bahçesi, 1490-1500, Prado Müzesi, Madrid.
Bu triptik tuhaf tablo, üç adet bahçe manzarasını ahlâkî meseleler için metafor olarak kullanarak ortasından menteşeli üç ayrı panoya bölünür. 1490 ile 1500 yılları arasında boyanan tabloda Bosch, her panoyu farklı bir hikâye anlatmak için kullanır ve bunları düşsel figürler ile gerçeküstü yaratıklarla resmeder. Tutku ve hazzı tarafından mağlup edilmiş insanların akıbetini sunan cehennem, sağ tarafta gösterilir. Cennet, sevgiye işaret eden Adem ile Havva’nın bir tasviri ile solda temsil edilir. Ve böylece dünyevî zevkler bahçesi orta zeminde yer alır. Bu yabani sahnenin halüsinojen tasvirleri yemyeşil bahçede açgözlülükle, hazla ve günahlarla dolu âşıkları sunar. Panonun iki tarafı katlanarak kapatıldığında yaradılışın üçüncü gününde dünyanın kurşuni renkte tezyini resim usulündeki bir tasviri görünür. Halen Madrid’deki Prado Müzesi’nde sergilenen tablo, Alman ressamın en ikonik eseridir.
2. Claude Monet tarafından “Sanatçının Giveryn’deki Bahçesi” (Monet’in bahçesinde süsenler)
Claude Monet, Sanatçının Giverny’deki Bahçesi, 1900, Orsay Müzesi, Paris.
Sırada Fransız empresyonizminin baş kurucularından Monet var. Monet, ömrünün büyük bir kısmını Giverny’nin Paris’e yakın olan huzurlu bir kenar mahallesinde geçirdi. Kendi arka bahçesinde resmedilmeye değer bir vaha oluşturmak için güzel çiçekler, salkım söğütler ekti; bir gölet kurdu ve ahşaptan küçük bir köprü inşa etti. Bu oluşum kariyeri boyunca resmetmeye karar verdiği daimi ilham kaynağıydı. Bu eserinde tuvali koyu maviler, kırmızılar ve morlar kaplıyor. Bahsi geçen renkler, bahçe içindeki doğanın canlılığını temsil eden süsen çiçeği filizlenirken Monet’in doğanın güzelliği tasavvurunu naklediyor. Bu sırada, arka plandaki mavi ve beyaz izler, sanatçının evinin ipuçlarını izhar ediyor. Bu görkemli tablo, beton yığınından pastoral bir kaçış sunuyor ve geçip gitmekte olan Fransız yazlarını anımsatıyor.
3. John Constable tarafından “Çiçek Bahçesi”
John Constable, Çiçek Bahçesi, 1815. Colchester ve Ipswich Müze Servisi Koleksiyonu,İngiltere.
Romantik geleneğin İngiliz peyzaj ressamı Constable, ebeveynlerinin Suffolk’taki kır evinde babasının çiçek bahçesinin bu manzarasını resmetti. Çiçekleri dikkatlice yansıtmak için renk tespit darbelerini kullanan bu tablo, tipik bir İngiliz kır bahçesini gösteriyor. Vatanının güzelliğini övmek için Constable bir defasında şöyle dedi:” Kendi mekânlarımı en iyi şekilde resmetmeliyim.” Memleketine olan hakikî muhabbeti ve büyük hayranlığı ile o, ışığı tarlalar üzerinde parıldayarak resmeder ve pofuduk bulutlar ile bezeli gökyüzünün aydınlığı İngiliz kırsalının sükûnetini tasvir eder. İzleyici sadece kır bahçesinin sağlayabileceği huzur ve sakinlik ile bir anda doluverir.
4. Vincent Van Gogh tarafından “Daubigny’nin Bahçesi”
Vincent Van Gogh, Daubigny’nin Bahçesi, 1890, Van Gogh Müzesi, Amsterdam.
Fransız peyzaj ressamı Charles-François Daubigny’nin eserlerinin bir hayranı olan Van Gogh, 1890’ların başında Daubigny’nin evini ve bahçesini görmek için yola koyuldu. Hemen Paris’in dışındaki Auvers-sur-Oise’nın küçük bir kasabasında yer alan bu bahçe, Van Gogh’un resmettiği üç tablodan ilkiydi. Fakat yanında hiç tuvali olmadığı için eskizleri şu anda Van Gogh Müzesi’nde bulunan bulaşık kurutma bezine boyadı. Çok geçmeden Daubigny’nin bahçesinin daha geniş iki resmini de tuval üzerine yaptı. Sonradan 1890 yılında Van Gogh, Auvers’de Daubigny’nin evinde öldü. Bu bahçe tablosu son sanat eserlerinden birisiydi.
5. Emil Nolde tarafından “Çiçek Bahçesi”
Emil Nolde, Çiçek Bahçesi, 1908. Nolde Müzesi, Nordfriesland, Almanya.
Şimdi, dışavurumcu ressamların ilki ve Die Brücke Alman dışavurumcular grubunun bir üyesi olan Alman-Danimarkalı ressam Emil Nolde’ye dönüyoruz. Nolde, 20. yüzyıl başlarındaki renk keşfinin anahtarıydı. Hem Emil hem de eşi Ada 1903’te küçük bir Norveç adasında yer alan Notsmarkov kasabasında ev kurdular. Burası Emil’in doğayı resmetmeye başladığı ilk yerdi. Bahçesi, 1908’de bu tablosunda çok canlı bir şekilde yansıtmış olduğu en sevdiği projelerinden birisiydi. Resmin parlak kırmızıları, morları ve turkuazları Emil’in doğada bulduğu memnuniyeti ile saadeti hayat dolu şekilde tasvir eder. Emil aynı zamanda çiftin çamaşırlarını arkada sakince asan Ada’yı da yakalar. Bu tablo sadeliği ve dışarıdaki birinin bahçesinde bulunabilecek sessiz, güneşli bir yaz mevsimi öğleden sonrası dinginliğini mükemmelce yansıtır.
6. Pierre-Auguste Renoir tarafından “Bahçede Güneşliği ile Kadın”
Pierre-Auguste Renoir, Bahçede Güneşliği ile Kadın, 1875, Thyssen-Bornemisza Müzesi, Madrid.
Bu tabloda incelikle resmedilen çiçekler ve fundalar izleyiciyi ana karakter ile gezinti yapmaya davet ediyor. Kayda değer Fransız empresyonist ressam Renoir, güneşliği ile kendini gölgelendiren bir kadını sunuyor. Onun yanında, yabani bitkilerle kaplanmış bahçeden muhtemelen kadın için çiçek toplamak üzere bir adam yere doğru eğiliyor. Bahçe çiçekleniyor ve canlılığı, bereketi, aşkı temsil ediyor. Bu aynı zamanda şehrin kargaşasından ve telâşından mükemmel bir kaçış. Yaygın görüşün aksine, eser kırsal kesimde boyanmadı, aksine Renoir’ın Montmartre’daki evinin bahçesinde resmedildi.
7. Gustav Klimt tarafından “Ayçiçekli Kır Bahçesi”
Gustav Klimt, Ayçiçekli Kır Bahçesi, 1906. Belvedere Sarayı ve Müzesi, Viyana
Modern sanat ressamı Klimt, neşe ve saadet hissi uyandırmak için canlı renklerle kendi bahçesini resmetmiştir. Diğer çiçeklerin dikkat çekici kırmızıları, mavileri ve beyazlarıyla birleştirilen parlak sarı ayçiçeği taç yaprakları, etrafı kuşatan fundalıkların koyu yeşili ile çelişir. Sonuç olarak, bu eser bahçenin canlılığını güzel bir şekilde sunar. Bizlere yine her günkü şehir hayatından bir kaçış teklif edildi. Teşekkürler Klimt, hayata bağlayıcı bir yaz ütopyası ve daha iyi günlerin geleceğine dair olan iyimserliği bize bağışladığın için.
8. Paul Cézanne tarafından “Les Lauves’taki Bahçe”
Paul Cézanne, Les Lauves’taki Bahçe, 1906,Phillips Koleksiyonu, Washington DC, ABD.
Post-empresyonist Fransız ressam Cézanne, 1903’te çalışmak için kendisine bir stüdyo kurdu. Bu arazi memleketi Aix-en-Provence’ın yakınındaki Les Lauves’taydı. Cézanne, 1906’daki vefatına değin burada çalıştı. Aynı yıl, son eserlerinden birisi olan Les Lauves’taki Bahçe’yi resmetti. Kübizm tarzında çalıştığı bu büyüleyici bahçe, Provence’ın çok tipik bir özelliği olan tarlaların yeşillerini ve lavanta morlarını yansıtır. Soyut renk lekeleri, abstraksiyonizmin (soyutçuluk) doğmasından çok önceki sanatsal eser devrini öngörür. Tabiat ile derin rezonansı ve takdiri bu eser vasıtasıyla parlar. Cézanne, izleyiciyi içeri adım atmaya ve doğal âlemin güzelliğinin bizleri içine çekmesine izin vermeye teşvik eder.
9. Joaquin Sorolla tarafından “Sorolla Aile Evindeki Bahçeler”
Joaquin Sorolla, Sorolla Aile Evindeki Bahçeler, 1920, Sorolla Müzesi, Madrid.
İspanyol ressam Joaquin Sorolla y Bastida; güneşle yıkanmış, aydınlık İspanyol manzaralarını çaba göstermeden yansıtması ile ünlüydü. Valencia’da doğdu, sonra Madrid’e taşındı. Orada, ölümünden sonra Sorolla Müzesi’ne dönüştürülen geniş bir konakta yaşadı. Bu konak birçok defa boyadığı hakikaten güzel bir bahçe ile çevriliydi. Alacalı ışığı ve aynı zamanda bahçesinde bulduğu memnuniyeti solgun pastel renkleri kullanarak yansıttığı bu özel tablo, 1920’de tamamlandı. Işık süzmeleri ağaçlardan geçerken öğle güneşinden geri çekilen hasır koltuk bilhassa cazip gözüküyor.
10. Peder Severin Krøyer tarafından “Güller yahut Bahçede Sanatçının Eşi”
Peder Severin Krøyer, Güller yahut Bahçede Sanatçının Eşi, 1883, Skagens Müzesi, Skagen, Danimarka.
Danimarkalı-Norveçli ressam Peder Severin Krøyer, Skagen sanat grubunun seçkin şahsiyetlerinden birisiydi. 19. yüzyılın sonlarında ünlenen bu grup, İsveçli, Norveçli ve Danimarkalı sanatçılardan oluşuyordu. Bu sanatçılar Skagen’ın resmedilmeye değer Danimarkalı balıkçı köyü esaslıydılar ve Fransız empresyonistlere benzer bir tarz kullandılar. Krøyer incelikle Skagen’daki bahçelerinde çiçeklenmiş bir ağacın altında gazete okuyan beyaz elbisesi içindeki eşini yansıtır. Kaygısız ve neşeli bir etki oluşturmak için solgun renkleri, ışığı ve gölgeyi kullanır. Krøyer bizleri sedire dayanmaya ve sıcak bir bahar öğleden sonrasında çiçeklerin güzel kokusunu koklamaya zarif bir biçimde davet eder.
Kaynak: https://www.dailyartmagazine.com/most-beautiful-gardens-in-art/