Dalí, 1926’da Paris’e taşındığında Chanel çoktan ünlü bir moda tasarımcısıydı. Dalí, Elsa Schiaparelli ile işbirliği yaptığı için moda endüstrisinde zaten çalışmıştı. Ancak Coco, aynı zamanda onu teatral kostüm tasarımı, takılar ve hem sanatı hem de modayı birleştiren diğer şeylerle tanıştırdı. İkisinin de oldukça farklı kişilikleri vardı. Dalí, sosyal hayatında ve işinde eksantrikti. Chanel, özgürdü ama aynı zamanda şık ve zarifti. Farklılıklarına rağmen Salvador Dalí ve Coco Chanel arasındaki arkadaşlık dinamikti ve bildirildiğine göre bir aşk ilişkisi ile sonuçlandı.
Çeviren: Sıla İlhan
Villa La Pausa
1930’ların sonunda Chanel, Dalí’yi Fransız Rivierası‘ndaki evi olan Villa La Pausa’ya davet etti. Ona bir stüdyo ve yaratıcılığını konuşturabileceği bir çalışma alanı sağladı. Sanatla çok ilgiliydi ve evinde Igor Stravinsky (besteci), Luchino Visconti (film yönetmeni), Jean Cocteau (şair) ve Pablo Picasso dahil olmak üzere birçok sanatçıyı ağırlamıştı.
Villa La Pausa’da kalırken Dalí, Endless Enigma adlı eserini yarattı. Oradayken ‘Sahildeki Yüz ve Meyve Tabağı’ adlı eserinin üzerinde de çalıştığına inanılıyor.
Tiyatro
Chanel ayrıca tiyatroyu seviyordu ve bale, opera, oyun ve filmler için kostümler tasarladı. Bu yüzden bütün bunları Dalí ile tanıştırdı. Dalí, 1937’de Elsa Schiaparelli ile birlikte Russe de Monte Carlo Balesi’nin Tristan Fou yapımı için kostümler yapmıştı. 1939’da Bacchanale balesi için Chanel ile çalıştı. Coco, benzersiz kostümler yaratmasına yardım etti. Yani sıradan kıyafetlerde eksantrik unsurlar içeriyorlardı. Örneğin, çift dişlerle kaplı bir halka etek ve kırmızı ıstakozlarla süslenmiş bir erkek takımı yarattı. Kırmızı ıstakoz, daha sonra Dalí’nin moda tasarımlarında kullanacağı cinsel bir sembol haline gelecekti.
Takı ve Parfümler
Dalí’nin Elsa Schiaparelli ve Christian Dior ile yaptığı ortak çalışmalar, giyilebilir gerçeküstü sanat eserleriyle sonuçlandı. Yani avangart estetik ve illüzyon unsurlarını içeriyorlardı. Ancak, Dalí burada durmadı. Tekstil, mücevher ve koku şişeleri gibi diğer moda alanlarını da araştırdı. The Eye of Time, Dalí gibi bazı mücevherler için Duke Fulco di Verdura ile çalıştı. Verdura, Chanel tarafından kendi takı tasarımları için istihdam edilen yeni bir mücevher tasarımcısıydı.
Doğal olarak Chanel’in etkisi, başka yerlerde de belirgindir. Dalí, şişesi Chanel No. 5 parfüm şişesini taklit eden “Dalí Özünü” tasarladı. Ancak biraz değiştirmek için bir çift göz ve kendini andıran bir bıyık koydu.
“Chanel’in özgünlüğü, benimkinin tam tersiydi… Ben düşüncelerimi her zaman utanmadan sergilemişimdir, o ise ne kendi düşüncelerini gizler ne de gösteriş yapar, bunun yerine onları giyer… O dünyadaki en iyi giyimli beden ve ruha sahip.”
– Coco Chanel hakkında Salvador Dalí.
Salvador Dalí ve Coco Chanel’in dostluğu, moda ve sanat tarihinin en ikonik dostluklarından biridir.