Oryantalist sanat akımı veya Şarkiyatçılık, Yakın Doğu ve Uzak Doğu toplumlarını, kültürlerini, dillerini ve halklarının incelendiği Batı kökenli araştırma alanlarının tümüne verilen isimdir. Sanat tarihi, edebiyatı ve kültürel çalışmalarda, Oryantalizm, Doğu dünyasındaki yönlerin ve kültürün taklidi veya tasviridir.
Çeviren: Zeynep Pınar Kayadibi
Ramazan Bayramı, kutsal oruç ayı olan Ramazan’ın sonunda ve hicrî aylardan Şevval ayının başında kutlanır. Tarihi her yıl ayın görülmesi ile belirlenir, bu nedenle Miladi takvimde her yıl değişir. Bayram, cemaatle kılınan bayram namazıyla başlar ve akabinde vaaz veya hutbe dinlenir. Ertesi günün olmazsa olmazları kutlamalar, tebrikler, hediyeleşme ve ikramlardır. Ayrıca sadakalar veya zekâtlar da verilir.
Namaz veya Arapça’da “Salah” da denen kendine özgü bu İslami ibadet şekli, yıllar boyu Şarkiyatçı ressamların hayal güçlerini süsledi. Bugün Ramazan bayramı kutlamalarına dair, 19. yüzyıl Realizm eserlerinden oluşan, huzur veren İslami ibadet ritüelini tasvir eden birçok büyüleyici sanat eserleri mevcuttur.
Şarkiyatçılık
İslam sanatında genellikle soyut bir tarz benimsendiğinden ötürü, resimli bir tarihin eksik olduğu Orta Doğu’da bu açıdan bir boşluk vardır. Şarkiyatçıların tabloları, istemsiz olarak 18. ve 19. yüzyıllarda İslam dünyasına dair kapsamlı bir görsel kayıt sağlamıştır. Şarkiyatçı eserler, Fransız Emperyalizmi için propaganda olarak kullanıldığı yönünde bazı eleştirilere maruz kalmıştır. Bu eleştirilerden birisi de İslam dünyasının gerici ve medeniyetsiz olarak tasvir edilmesiyle Napolyon’un Mısır’ı işgaline destek olarak kullanılma amacıdır. Gelgelelim son zamanlarda Orta Doğu’daki koleksiyoncular, miraslarının yarı-tarihsel belgeleri mahiyetindeki bu Şarkiyatçı eserlere olan talebi arttırmakta kilit rol oynamıştır.
Tablolar büyük olasılıkla geçmişin romantik bir versiyonu olsalar da, tüm Şarkiyatçılık okulunu bağnaz olarak tanımlamak ve aşağıda anacağımız sanatçıların eserlerindeki öznelere ve ortama derinden saygı duymaktan başka bir şey hissettiklerini hayal etmek büyük haksızlık olur.
Jean-Léon Gérôme
Jean-Léon Gérôme, adı en çok Şarkiyatçılık okuluyla özdeşleşmiş bir Fransız ressamdı. Tablolarının en az üçte ikisi Mısır ve Orta Doğu’ya yaptığı geniş çaplı seyahatlerden esinlenerek Şarkiyatçı konulara adanmıştır. Mısır’ı hayatında tam altı kez ziyaret etmiştir! Gérôme’nin ayrıntıları yakalayışındaki inceliği ve usta fırça hamleleri, ibadet ritüelinin barışçıllığını ve cemaatin teslimiyetini çok güzel yansıtmıştır.
Gérôme, yaşamı boyunca maddi açıdan kayda değer bir başarı elde etmiş ve bu da çağdaşları tarafından kınanmasına yol açmıştır. Kınadıkları şey, onun ticari tutumu ile İzlenimcilik ve Art-izlenimciliğe yani dönemin avangart hareketlerine olan katı muhalefetiydi.
Vasily Vereshchagin
Vasily Vereshchagin, bazen Rus Gérôme olarak da anılan bir Rus ressam, asker ve gezgindi. Vereshchagin aslında Paris’te Gérôme’den bir müddet ders almıştı. Vereshchagin, her ne kadar hocasının yöntemlerine büyük çoğunlukla muhalif olsa da, Gérôme’nin etkisi öğrencisinin sanatında gayet aşikârdır.
Vereshchagin sık sık seyahat ederdi, Tibet ve Hindistan’a iki kez gitmiştir. Kuzey Hindistan’ın doğa manzaraları ve muazzam Babür anıtları ona bulunmaz bir ilham kaynağı oldu. Delhi’deki İnci Camii, en ünlü tablolarından biridir. Bununla birlikte, aşağıdaki tablo, İmparator Şah Jahan tarafından yaptırılan zarif bir mermer cami olan Agra İnci Camii’nde cemaatle kılınan bir namazın tasviridir.
Edwin Lorde Weeks
Edwin Lorde Weeks, Paris’te Jean-Léon Gérôme (ve Léon Bonnat) eğitiminden istifade eden ünlü bir Amerikalı Şarkiyatçı ve kâşifti. Burada bahsi geçen diğer ressamlarda olduğu gibi Lorde Weeks de sık sık seyahat etmiş ve seyahat anılarını mecmualarında tasnif etmiştir.
Bu tabloda, günümüzde Mezquita-Catedral veya Cami-Katedral olarak bilinen İspanya’daki 8. yüzyıl Kordoba Camii tasvir edilmiştir. Weeks’in eserinde açıkça görüldüğü üzere, bu yüzyıllar boyunca kutsal kabul edilen topraklar üzerine inşa edilmiş harikulade bir yapıdır. Bu şaheser hem İslam hem de Hıristiyan dünyası için önemli bir mabettir. Dahası, tarihçiler bu arazinin bir zamanlar Roma Tanrısı Janus’a adanmış bir tapınağa ev sahipliği yaptığına inanıyorlar.
Weeks’in bu tabloya 1880’de Madrid’de yaşadığı sıralarda başladığı tahmin ediliyor. Cami-Katedral, Kordoba’yı ziyarete gelen herhangi bir gezgin için olmazsa olmaz bir durak olmaya devam ediyor.
Charles Robertson
Charles Robertson, kişisel hayatı bir muamma olarak kalmış başarılı bir sanatçıdır. Ancak kayıtlarda 1872’de Türkiye’ye, 1876’da Mısır ve Fas’a, 1889’da Konstantinopolis, Kudüs, Şam ve Kahire’ye gittiği belgelenmiştir. Kuşkusuz bu 19. yüzyıl için akıl almaz bir başarı!
Bu tabloda, devasa boyutu ve yenilikçi mimari anlayışıyla bilinen Kahire’nin ünlü Sultan Hasan Cami’si tasvir edilmiştir. Camiye, 1347 ve 1351 yılları arasında Mısır’ın hükümdar sultanı ve caminin hamisi Sultan an-Nasir Hassan’ın adı verilmiştir. Sonraki yıllarda birçok ekleme ve düzenleme çalışmaları yapılsa da cami ilk olarak 1363’te tamamlanmış ve Kahire’nin en ilham verici tarihi eserleri arasında yerini almıştır!
Ludwig Deutsch
Ludwig Deutsch, yaklaşık yirmi yıl kadar itibara şayan Avusturyalı bir Şarkiyatçı olarak nam salmıştır. Sanat eğitimine Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’nde başlamış olmasına rağmen, Şarkiyatçı sanatla yakından ilişkilendirilmesi Paris’e yerleştikten sonra başlamıştır. Kişisel günlükleri, aile kayıtları veya seyahatlerini kaleme alacak biyografi yazarları bulunamadığından Deutsch’un kişisel hayatı, bir şekilde gizemini hâlâ koruyor.
Deutsch, ilk Şarkiyatçı eserlerini Mısır seyahatinden önce üretmiştir. Kapsamlı seyahatleri sırasında, eserlerinde de çoğu kez rastladığımız Kur’ânî metinler ve kutsal yazılarla hemhal olmuştur.
1820-1830 yılları arasında Paşa Muhammed Ali, Mısır halkının okuryazarlık oranında eşi görülmemiş bir artışa yol açan reformlara imza atmıştır. İskenderiye ve Kahire’de matbaayı kurmuş ve gazete tirajını artırmıştır. Deutsch’un kusursuz eserleri, bu dönemin Kur’ân âlimleri ve Arap edebiyatına odaklanan resimsel tarihî kayıtlarından birini oluşturmuştur ki o dönemde sayıları oldukça azdır.
Bayramlar inanan herkese barış, mutluluk ve refah getirsin. Sanatla kalın!