Herkesin Bilmesi Gereken Altı Antik Yunan Heykeli

Yunan sanatının ve heykellerinin çağlar boyunca sanat tarihi üzerinde derin etkileri olduğu görülmüştür. Pek çok heykel, dünyaya ayak basmış en iyi sanatçılar olarak nitelendirilebilecek ustalar tarafından çoğaltılmış, kopyaları üretilmiştir. Peki bütün bu antik heykellere nasıl yetişebiliriz? Yazıda ele alacağımız altı Antik Yunan heykelleri ile ufak bir başlangıç yapabilirsiniz!


Çeviren: Elif Dağatar

İlk bilinmesi gereken şey, modern derslerin Yunan heykelini Arkaik, Klasik ve Helenistik dönem olarak üç ana bölümle açıkladığıdır. Sıklıkla savaş, mitoloji ve tarihsel olarak Antik Yunan diye bilinen bölgenin hükümdarları eserlere konu olur. Malzeme olarak genellikle bronz ve gözenekli kireç taşı kullanılmış lakin bronz hiçbir zaman popülerliğini yitirmemiş, taş içinse mermer tercih edilmiştir. Bronz ile ilgili tek sıkıntı, çok değerli bir materyal olması ve bu nedenle eski orijinal bronz heykellerin eritilmesiydi. Komik olan ise orijinal Yunan heykellerinin normalde parlak renklere boyanması fakat yüzyıllar sonra bu boyaların aşınmasıdır. Yani klasiklerin beyaz ve ‘zarif’ olması koca bir MİT oluyor.

The Moschophoros, MÖ 570

‘Buzağı taşıyıcı’ anlamına gelen Moschophoros (Moskoforos), Atina’nın Akropolü Perserchutt’ta parçalar halinde bulundu. Heykelin orijinal boyutunun 165 metre olduğu tahmin ediliyor. Tabanında bulunan bir yazıta göre heykel, Rhonbos (isim tam okunaklı olmasa da) tarafından tanrıça Athena’ya sunulan bir adakmış. Bu heykelin de adağı taşıyan Rhonbos’u temsil ettiği düşünülüyor. Moskoforos, sabitliği, çıplaklığı ve gülümsemesiyle tipik bir Arkaik heykelidir.

Artemision Bronz

Artemision Bronz’un, Posedion veya Zeus olduğu düşünülüyor. 1928’de Cape Artemisium’un sahil şeridinde bir balıkçı tarafından bulunmuş. Heykelin boyu 2 metreyi aşıyor. Heykel hakkında hâlâ tartışmalar dönmekte, zira olmayan şimşek Zeus olmasını, olmayan üç başlı yaba ise Posedion olma olasılığını eliyor. Bunlar her zaman antik heykeltıraşlar Myron ve Onatas ile ilişkilendirilmiştir. Hassas hareket ve anatomik izlerden heykeli yapan kişinin büyük bir erken Klasik dönem heykeltıraşı olduğu barizdir.

Praksiteles’li Hermes


Yunan tanrısı Hermes’in adına yapılan bu heykel, Hermes’in bir başka Yunan tanrısı bebek Dionysus’u taşımasını gösteriyor. Heykelin beyaz porselenden yapılmış ve MÖ. 330’larda antik Yunanlar tarafından işlendiğine inanılıyor. Bugün heykel Yunan heykeltıraş Praksiteles’in en özgün eseri olarak biliniyor. Hermes’in yüzü ve gövdesi güzelce cilalanmasıyla parlayıp öne çıkarken arkası oyuk ve törpü izleriyle dolu, heykelin geri kalan yerleri ise eksik olarak tamamlanmış.

Semadirek’in Kanatlı Zaferi


Yunan tanrıça Nike’ı temsil eden mermerden heykel Kanatlı Zafer, Helenistik heykel tarihinin başyapıtı olarak nitelendiriliyor. Şu an Louvre Müzesinde dünyanın en ünlü özgün heykelleri arasında sergileniyor. MÖ. 200 ve 190’lı yıllarda Yunan tanrıça Nike’ı değil bir deniz savaşını onurlandırmak adına yapılmıştır. İlk olarak Makedonyalı general Demetrius tarafından Kıbrıs’taki ilk bahri zaferini takiben dikilmiştir. Olan çıplak kadın bedeninin ıslak elbiseyle ortaya çıkması tıpkı milattan önce beşinci yılların işçiliğine, tam göğüslerinin altından geçen kordon ise dördüncü yüzyılların başlangıcındaki giyim tarzını andırıyor. Kıyafetin gerek bedenin üzerinden akması gerekse rüzgârda savrulmasıyla heykeltıraşın görsel efektleri yaratmada inanılmaz yetenekli olduğu bellidir.

Buraya” tıklayarak heykel hakkında daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

 Venus de Milo

Bu Yunan heykelinin genel olarak Yunan aşk ve güzellik tanrıçası olduğuna inanılıyor ki kendisi genellikle yarı çıplak olarak resmedilir. Bazıları ise bunun Afrodit/Venüs olmadığını aksine Milod’da sevilen denizlerin tanrıçası Amfitriti olduğunu iddia etmiştir. Tabi bazıları da bunun Victory olduğunu hatta belki bir fahişe olduğunu söylüyor. Kollarının uzun süredir olmayışı, kimin heykeli olduğuna dair ipuçlarını da yok etmiş olabilir. Kolları hakkında, 1820’de heykeli bulmuş olan çiftçi Kentrotas, bir kol ve el olabilecek parçalar bulmuştur ama Venus de Milo yeniden yapılandırılırken parçalarından daha kaba durduğu için atılmıştır.

Laocoon and Oğulları

Roma’da Vatikan Müzesi’nde sergilenen bu heykel ‘Lacoon Grubu’ olarak da biliniyor. Rodostan Yunan heykeltıraşlar Agesander, Polydorus ve Athenodoros tarafından yapılmıştır. Mermerden yapılmış bu gerçek boyutlu heykel, Truvalı bir rahip olan Lacoon, oğuları Thymbraeus ve Antiphantes’in deniz yılanları tarafından boğulmaları olayını tasvir ediyor. ‘Helenistik barok’ tarzının ve Yunan geleneğinin en iyi örneği olarak nitelendirilen bu heykelin orijinal bir eser mi yoksa önceki bronz versiyonunun bir kopyası mı, Yunan veya Romalılar tarafından mı yaptırıldığı bilinmiyor.

Kaynak: https://www.dailyartmagazine.com/five-ancient-greek-scultptures-everyone-know/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir