William Merritt Chase (1849-1916) önemli bir Amerikalı sanatçı ve öğretmendi. Ayrıca gerçekten çok havalı bir stüdyosu vardı. Haftanın tablosu ile Chase’in stüdyosunun içine bir göz atalım.
Bu resim, Chase’in New York, Greenwich köyündeki Onuncu Sokak Stüdyosu’nun içindeki geniş alanı gösteriyor. Richard Morris Hunt tarafından tasarlanan ve 1857’de tamamlanan Amerika’daki sanatçıların stüdyolarına ev sahipliği yapan ilk bina oldu. Chase buraya 1878’de taşındı. Onuncu Sokak Stüdyo’su; Chase, Frederick Edwin Church ve Winslow Homer gibi önemli sanatçılara ev sahipliği yaptığından dolayı Amerikan sanat tarihi için oldukça anlamlıydı.
Chase’in stüdyosu çok ayrıntılıydı. Binadaki en geniş stüdyolardan biriydi ve Chase burayı sanat koleksiyonlarıyla, mobilyalarla, dünyanın dört bir yanından gelen dekoratif eşyalarla döşedi. Stüdyosunun; resim yaptığı, öğrettiği, sosyalleştirdiği ve koleksiyonlarını incelediği bir buluşma yeri olmasını istedi. Bazen de mekanında partiler ve tiyatro gösterileri düzenledi. Chase’in eklektik stüdyosu, zamanında halkın büyük bir büyülenme kaynağıydı. İnsanların gelip görmesi için cumartesi günleri herkese açık davetler yapardı.
Stüdyo, Onuncu Sokak Stüdyosu’nda yaptığı birçok resimden sadece bir tanesiydi. Diğerleri stüdyonun görünümünde kısmen farklılık gösteriyor, çok farklı mizansenler sergileniyor. Resimdeki kadının, öğrencisi veya modellerinden biri olması muhtemel. William Merritt Chase ünlü bir sanat öğretmeniydi ve kariyeri boyunca çok sayıda sanatçı yetiştirdi. Birçoğu stüdyoda resim çizerek veya koleksiyonları inceleyerek vakit geçiriyordu. Chase oldukça akademik bir tarzda çiziyordu, ancak bazı öğrencileri ondan daha farklı şekilde resmetmeye devam etti. Modernlerden Georgia O’Keeffe ve Marsden Hartley’nin Chase’in öğrencilerinden olduğunu öğrenseniz şaşırır mıydınız?
1896’da Chase stüdyosunu kapattı ve tüm içeriği açık artırmaya çıkardı. Ne yazık ki, Onuncu Sokak Stüdyo binası da artık mevcut değil. Bu nedenle, Chase’in bu fantastik ortamın birçok resmini yapması bizim için bir şans; yani hâlâ tadını çıkarabiliriz.