Claude Monet, Edgar Degas, Paul Cézanne ve Camille Pissarro gibi Empresyonist ressamlar, Eva Gonzalès, Berthe Morisot ve Mary Cassatt gibi kadın sanatçıları içeren ve onurlandıran bir ressam cemaati olarak biliniyor. Diğer bir ünlü Empresyonist ressam olan Édouard Manet, Eva Gonzalès’in katılımıyla Sanatçı Eva Gonzalès’in Portresi, eserini romantik bir entrika içinde bizlere sunuyor.
1832 yılında Paris’te doğan Édouard Manet, varlıklı bir aileye sahipti. Küçük yaşlardan itibaren sanatçı ruhlu olduğunu gösterdi ve 1850’de akademik sanatçı Thomas Couture’un öğrencisi oldu. 1856 yılında profesyonel kariyerine başlayarak kendi resim yöntemini geliştirmeye başladı. Manet’nin tarzı gevşek, serbest fırça darbeleri ve günlük hayata odaklanmasıyla Empresyonistlere benzer olsa da, yine de iyi planlanmış şekildeydi. Birçok Empresyonist, sanatını açık havada spontane olarak boyamayı tercih ederken Manet, modeller kullanmayı, hazırlık çizimleri ve stüdyo içi boyama yapmayı tercih ederdi. Bununla birlikte Manet, ölümünden sonra kitaplara etkili; ancak tartışmalı bir sanatçı ve modern sanatın babası olarak geçti.
Édouard Manet, Sanatçı Eva Gonzalès’in Portresi’nde gördüğümüz gerçekçi üslubu, sıkı ve cilalı fırça darbeleri ve ayrıntılara gösterdiği özen nedeniyle sık sık eleştirildi. Eserin bir kadın sanatçı portresi olduğu düşünülürse, büst yerine tam boy bir portre seçmiş olması da garip görünüyor. Sanki Manet, resmi portre ressamlığı fikrini sanatçının portresi ile birleştiriyor. Daha da garibi, Eva’nın üzerinde boya sıçramış bir önlük ile değil, güzel bir beyaz elbise içinde resmedilmiş olması. Tuvale baktığımızda Gonzalès’in bir çiçek aranjmanı ile natürmort üzerine çalıştığını görüyoruz. O dönemde kadın sanatçıların dünya ile iletişim kurmaları kısıtlı olduğundan, hanımefendiler için uygun bir konuydu. Yapılmaya devam edilen resmin etrafında çerçevenin olması da ilginçtir çünkü bir eser tamamlandıktan sonra çerçevelenir, devam ederken değil.
Bu ayrıntılarla Manet, Eva’nın kadınlığını bilerek vurgulayarak Victoria döneminin katı cinsiyet rolleri tanımının kadın sanatçıların yaratıcılığını kısıtladığı gerçeğine işaret etmektedir. O dönemde Gonzalès, Cassatt ve Morisot da dâhil olmak üzere birçok kadın sanatçı, çalışmalarının akademisyenler tarafından ciddiye alınması için mücadele etmekteydi. Kadın sanatçıların eserleri genellikle, erkek meslektaşları “olağanüstü” işler yaratırken, “sevimli”nin modern eş değeri olarak tanımlandı.
Eva Gonzalès, Manet’nin şimdiye kadar yanına aldığı tek ve iyi öğrencisiydi. Resimleri, prestijli Paris Salonu’nda Manet’nin resimlerinin yanında yer almıştı ancak Berthe Morisot, Gonzalès’in portresini duyunca oldukça kıskançlık duymuştu. Zamanla Manet’ye aşık olan Morisot, Manet için bir tür ilham perisiydi ve onun 14 resminde yer almıştı. Aralarında bir ilişki olduğuna dair söylentiler de vardı; fakat somut bir şey yoktu. Nihayetinde Morisot, birlikte olmayı umduğu adam ile olamamış ve onun yerine Manet’nin kardeşi Eugène ile evlenmiştir.
Kaynak: https://www.dailyartmagazine.com/edouard-manets-portrait-of-eva-gonzales/