Pieter Aertsen’in Kutsal Ailenin Sadaka Verdiği Et Tezgahı eseri, 16. yüzyıl Hollanda toplumunun çeşitli tutumlarına harika bir bakış sağladığı için ilginç bir tablodur. Köylülerin alışkanlıklarını soylularla, dindarların faaliyetlerini ve ortamını dinsizlerle birleştirir. Vinyet (çevresindeki zeminde veya baskısız kağıtta kademeli olarak soluklaşan resim) ve Sembolizmin ustaca kullanımıyla açgözlülük, şehvet ve tembellik ile dini saygıyı kesin bir kontrast ile sağlar. Günah ve kurtuluş arasındaki karşıtlıklar üzerine harika bir diyalog sunar.
Modern erken dönem Hollandası 16. yüzyılda ticarî olarak en gelişmiş ve müreffeh Avrupa bölgelerinden biriydi. Denizaşırı ticaret ve yerel gemi inşası ile beslenen güçlü bir ekonomiye sahipti. Ayrıca 1482’den 1714 yılına kadar kadar geniş alana yayılmış olan Habsburg İmparatorluğu tarafından kontrol edilen bölgelere sahipti. Hollanda Cumhuriyeti’nden bağımsız olan Habsburg egemenliğindeki bölgeler, önce Habsburg Hollandası ve ardından İspanyol Hollandası olarak biliniyordu. Habsburg hakimiyeti, Hollanda’da yoğun bir Katolik varlığına yol açtı. Bu durum da sanatın çoğuna yansıdı ve Hollanda ahlakı ile Katolik dindarlığının sanatsal bir karışımıyla sonuçlandı.
Otuz yıl boyunca Anvers’te yaşayan ve çalışan Pieter Aertsen, burada günlük yaşamına aşina olan görüntüleri yakaladı. Kutsal Ailenin Sadaka Verdiği Et Tezgahı, ilk bakışta tipik bir Hollanda tür sahnesi gibi görünüyor. Panel üzerine yağlı boya ile yapılan eserin boyutu 115.6 x 168.9 cm’dir. Büyük boyutları içinde, dramatik bir etki yaratacak şekilde düzenlenmiş çok sayıda yaşam boyu ürün sunar. Sahneye, inek başı, domuz başı, bütün tavuklar, taze çiroz balıkları, tütsülenmiş çiroz balıkları, birbirine bağlı sosisler, doldurulmuş bağırsak, domuz ayağı ve etli turta gibi et ürünleri hakimdir. Bu görüntüye ek olarak tuzlu kraker, peynir, tereyağı, midye ve istiridyeler vardır. Ancak kompozisyonda, sergilenen yiyeceklerden daha derin bir anlam, güçlü dini imgeler ve imalar yer almaktadır.
Tablonun arka planında ahşap pazar tezgâhının çerçevelediği, insanların tasvir edildiği küçük bir sahne var. Sahne, ön plandaki etlerin gölgesinde kalmış gibi görünüyor ancak bu küçük arka plan, Kutsal Hristiyan ailesini barındırıyor. Yusuf, hem Meryem’i hem de bebek İsa’yı taşıyan bir eşeği sürmektedir. Mary örtülü başını çevirir ve sol eliyle dilenci çocuğun kasesine biraz ekmek koyar. Dilenci çocuğun babası hasır sepetine oturup dua eder gibi uzanmış elleriyle şükreder. Arkada yürüyen meraklı seyirciler bu sadaka sahnesine girmezler, başları Kutsal Aile’ye ve dilencilere dönüktür ancak yürümeye devam ederler.
Ön plana dağılmış şekilde, dini görsellere imada bulunmuş olan yiyecekler vardır. Kompozisyonun ortasında sol kısımda kalaydan yapılmış tabağın içinde çapraz konumlandırılmış çiroz balıkları gibi “ruhanî yiyecekler” bulunmaktadır. Balık, Hristiyanlığın ve İsa’nın bir sembolüydü. Bu iki çiroz, İsa’nın Çarmıha Gerilişini ve onun Diriliş mesajını ima eden kaba bir haç şeklindedir. Sol üst köşede asılı olan tuzlu krakerler ve bir sürahi şarap bulunmaktadır. Tuzlu krakerler, Paskalya öncesi perhizde, genellikle ekmek olarak servis edilirdi. Son Akşam Yemeği sırasında servis edilen şarap, Efkaristiya (aşai rabbani ayini) sırasında servis edilir ve Mesih’in kanını sembolize eder.
“Ruhanî yiyecekler” çiroz, simit ve şarap; “günahkâr yiyecekler” istiridye ve midye ile tezat oluşturmaktadır. Cinsel arzuyu, çekiciliği ve hazzı artırdığına inanılan bu yumuşakçalar afrodizyak olarak kabul edildi ve hala kabul ediliyor. Resmin sağ orta kısmında yere atılmış midye ve yenmiş istiridye kabukları bulunmaktadır. Bu nedenle, sağ köşede, evin içinde yemek yiyip alem yapan iki kadın ve iki erkek şehvet ve tembellik gösteriyor. Kendi bedensel duyumları ile o kadar haşır neşirdirler ki, sollarındaki sadaka sahnesinde bulunan ruhsal duyumlardan habersizdirler.
Sağ üst köşedeki tabelada, kaligrafik olarak yazılmış Flemenkçe ilan vardır. İlanda, “Bu noktanın arkasında satılık bir arsa var. Zevkinize göre hemen rod (ingiliz ölçü birimi veya argoda penis) ile ölçülebilir ya da toplamda 154 rod etmektedir.”
Pieter Aertsen’in Kutsal Ailenin Sadaka Verdiği Et Tezgahı, günah ve kurtuluş arasındaki kontrast üzerine ilginç bir diyalogdur. Görsel çekiciliği ve duygusal tiksintiyi araştırmaktadır. Bu sadece bir tür resmi değildir; pejmürde ve zevkli tavırların karmaşık bir şaheseridir.
Kaynakça: https://www.dailyartmagazine.com/pieter-aertsen-meat-stall-with-the-holy-family/