Hizmetçisi ile Mektup Yazan Kadın, Hollandalı ressam Johannes Vermeer tarafından 1670-1671 yılları arasında yapılan, günümüzde de İrlanda Ulusal Galerisi’nde sergilenmekte olan tablodur.
Çeviren: Ayşenur Depe
Tabloda burjuva sınıfından bir kadının yanında kendisinin ve sevgilisinin arasında büyük ihtimalle ayakçılık ve çöpçatanlık görevini üstlenen hizmetçisini görmekteyiz. Eserin, Vermeer’in 1660’lı yıllarda kendini dizginlemesi ve suskunluğuyla 1670’li yıllarda yapmış olduğu nispeten daha klas eserleri arasında bir köprü kurduğu düşünülüyor.
Vermeer bu eserinde, Ter Borch’un Mektup Mühürleyen Kadın (Woman Sealing a Letter) adlı tablosundan kısmen esinlenmiş olabilir. Tablonun tuvalinin kumaşı Ud Çalan Kadın (Woman with a Lute) tablosunun kumaşının neredeyse aynısından kesilmiştir.
Hizmetçisi ile Mektup Yazan Kadın tuvalde odağın merkezde olmadığı, ressamın merkezkaç tekniğini denediği ilk tablo olma özelliğini taşır. Aynı zamanda sanatçının çarpıcılığı ve hareketliliği tek bir karakterde odaklamadığı üçüncü eseridir. Hizmetçi ellerini bağdaştırmış bir vaziyette hanımının arkasında tam ortada ayakta resmedilmiştir ve mektubun bitirilmesini beklemektedir. Bedenlerinin duruşu iki kadının birbirlerinden kopuk olduklarının bir işaretidir. Hizmetçinin bağdaştırdığı elleri dışarıdan bağımsızlığını gösterme çabası gibi algılanabilir ve aynı zamanda kendisi hanımından hem duygusal hem de psikolojik olarak kopuktur.
Hizmetçinin yarısını gördüğümüz pencereye attığı bakış aslında hanımının mektubunu iletecek ulağı sabırsızlıkla beklerken hissettiği iç huzursuzluğunun ve sıkılganlığının işaretidir. Bazı sanat eleştirmenleri bu görüşün kesinliğine itiraz ederler. Örneğin Pascal Bonafoux’a göre kadınların suç ortaklıkları ‘’bakışları ya da gülümsemeleri ile gösterilmemiştir’’ lâkin hizmetçinin bu kadar samimi bir eylem olan aşk mektubunun yazılması sırasında sırf orada olması bile ikisi arasındaki yakınlığı bir nebze de olsa gözler önüne sermektedir.
Bu tabloda da Vermeer’in sıklıkla kullandığı kendine özgü tekniklerini görebiliyoruz: özellikle iç mekanlardaki iç/dış eksen kullanımına düşkünlüğü, elbiselerdeki dikeyliklerin yanı sıra karo zemin kullanımı, pencere pervazı ve arkadaki duvarda duran tabloyla geometriye ve soyut yapıya duyduğu ilgiyi gösteriyor. Vermeer bu tekniği daha önce kariyerindeki önemli eserlerden Delft Manzarası (View of Delft), Dantel Ören Kız (The Lacemaker) ve Resim Sanatı’nda (The Art of Painting) da kullanmıştı.
27 Nisan 1974’te Hizmetçisi ile Mektup Yazan Kadın Goya’nın bir, Gainsboroughs’un iki ve Rubens’in üç tablosuyla birlikte İrlanda Cumhuriyet Ordusu’nun (IRA) silahlı üyeleri tarafından Sir Alfred Beit’in evi Russsborough House’tan çalınmıştır. İngiliz varis Dr. Rose Dugdale önderliğindeki hırsızlar resimleri çerçevelerinden tornavida ile çıkarmışlardır. Lakin Vermeer’in ve diğerlerinin eserleri, sekiz gün sonra Cork Kontluğundaki bir kulübede bulunmuş ve geri alınmıştır. Tablo 1986 senesinde Dublinli gangster Martin Cahill önderliğindeki bir çete tarafından tekrar çalınmıştır. Cahill diğer birçok sanat eseriyle birlikte tuttuğu tabloyu 20 milyon £ fidye karşılığında geri verme şartı koşmuştur. Fakat fidye verilmemiş ve Cahill uluslararası sanat hırsızlarıyla temasını ve kendilerinin iletişim bilgilerini kaybetmiştir. Telefís Éireann Radyosunun haberine göre Cahill’in sanat zevki ‘’oturma odasına asılan, nehirde yüzen kuğular gibi neşeli manzaraların resmedildiği ucuz mizanpajlı tablolardı fakat çalınmış şaheserlerin de kendisine servet getireceğine inanıyordu.’’
Tablo en sonunda 1993 senesinde Antwerp havaalanında, sonrasında polisin düzenlediği bir operasyon olduğu anlaşılan takas esnasında ele geçirildi. Fakat tablo zaten çoktan Dublin’deki Ulusal Galeri’ye bağışlanmıştı.
Kaynak:
https://www.wikiart.org/en/johannes-vermeer/lady-writing-a-letter-with-her-maid