Marcel Proust, Johannes Vermeer’in Delft Manzarası hakkında, “Lahey’deki müzede Delft Manzarası‘nı gördüğüm andan itibaren bu resmin dünyanın en güzel resmi olduğu biliyordum.” diye bahsetmektedir. Yazar, aynı zamanda Kayıp Zamanın İzinde isimli ünlü romanında da eserden bahsetmiştir. Biz de bu yazımızda Delft Manzarası adlı tabloya ve onun incelemesine yer vereceğiz.
Delft’in bu muhteşem şehir manzarası, her zaman Vermeer’in en büyük şaheserlerinden biri olarak görülmüştür. 19. yüzyılın ortalarında bu eser, Fransız eleştirmen Théophile Thoré’nin Vermeer’i yeniden keşfetmesi için ilham kaynağı olmuştu.
Eserde Delft’e güneyden bakmaktayız. Schiedam Kapısı’ndaki küçük saatten zamanın yediyi biraz geçtiğini görebiliriz. Işık ve gölgenin etkileşimi bize, güzel bulutlu gökyüzünü ve sudaki ince yansımaları göstermekte. Şehir sessiz, rüzgâr neredeyse yok denecek kadar az esmekte.
Asıl ilginç olan Vermeer’in tabloyu resmetmek için durduğu noktadan görülen bugünkü Delft ile 17. yüzyıldaki Delft’in görünüşünün birbirinden çok da farklı olmaması. Vermeer’in tasvir ettiği nehir alanı, 1614 yılında Delft için liman görevi görmesi adına üçgen bir havuz biçiminde genişletilmişti. Manzaraya Schiedam ve Rotterdam Kapıları hâkimdir. Eski Kilise’nin yalnızca uzaktaki kulesi, resmin solundaki ufukta görülebilmektedir. Yeni Kilise ise aydınlık bir görünümdedir.
Vermeer, eserine yaklaşık olarak 15 figür dahil etmiştir. Ön planda konumlandırılan figürler sosyal statülerine göre giydirilmiştir. Ön taraftaki kişiler modaya uygun siyah giysiler giyerken, kadınlar daha sade ve yöresel etek ve beyaz yakalı ceketlere sahiptir.
Sanatçı bu eseri üzerinde çalışırken, belirli bir doku ve üç boyutlu bir sonuç elde etmek için boyasının bir kısmına kum tanecikleri karıştırmıştır. Resim incelendikten sonra, soldaki uzun yapının pencere çerçevelerinde kullanılan sarı toprakboyasına kum eklendiği ve bu durumun boya yüzeyine daha fazla yansıtma kalitesi kazandırdığı ortaya çıkmıştır.
Ayrıca Vermeer eserinde, bir ressamın manzaranın her cephesine odaklanmasına imkan sağlayan mekanizma olan karanlık oda (camera obscura)* tekniğini kullanmıştır. Ve Delft Manzarası’nda, çıplak gözle görülemeyecek olan detayları eserine eklemiştir.
Camera Obscura: çevresindekilerin resmini ekrana yansıtan optik bir alettir.
Kaynak: https://www.dailyartmagazine.com/johannes-vermeer-view-of-delft/