Bugünün teknolojisi ile dünyanın her yerinden çekilmiş fotoğrafları bir araya getirmek hiç de zor değildir. Fakat 20. yüzyılın başında böyle bir işe kalkışmak oldukça zahmetli bir girişimdi. İşte Fransız bankacı ve filantrop Albert Kahn bu projeyi gerçekleştirmek için kolları sıvayarak dünyanın dört bir yanına fotoğrafçılar göndermişti.
Albert Kahn, dinî ritüellerden önemli politik zirvelere kadar farklı kültürlerin çeşitli anlarını, bilinen ilk renkli fotoğraf tekniklerinden Autochrome Lumière’i kullanarak kaydetmelerini istedi. Albert Kahn, 1930 yılında iflas edene kadar kişisel servetini renkli bir “Gezegen Arşivi” oluşturmak için harcadı. Yakın zamana kadar pek bilinmeyen bu dev koleksiyon, Albert Kahn’ın Muhteşem Dünyası (The Wonderful World of Albert Kahn) isimli kitap ve belgesel ile gün ışığına çıkmış oldu.
Peki Albert Kahn Kimdir?
3 Mart 1860’ta Fransa’da doğmuştur. Paris’te banka memuru olarak başladığı kariyerinde kısa sürede yükselerek farklı entelektüel çevreler edinmiştir. 22 yılını 72 bin renkli fotoğraf ve 183 bin metrelik film koleksiyonu toplayarak geçirmiş, böylece ortaya “Gezegen Arşivi” adlı proje ortaya çıkmıştır.
Peki Dünyanın Fotoğraflarını Toplama Fikri Nasıl Ortaya Çıkmıştı?
1909 yılında şoförü ve fotoğrafçısıyla Japonya’ya yaptığı iş seyahatinden pek çok fotoğrafla dönünce bu fotoğraflar ona proje için bir ilham vermişti. Dünyanın başka noktalarından da benzer fotoğrafları temin edip bunları bir araya getirecekti.
Proje direktörü olarak Jean Brunhes’i seçmiş ve tüm kıtalara fotoğrafçılar göndermişti. 1909’dan 1931’e kadar fotoğrafçılar, toplam 72 bin renkli fotoğraf çekmişti. Böylece ‘Gezegenin Arşivleri’ adı verilen proje ortaya çıkmıştı. O dönemlerde renkli fotoğraflar yeni yeni kullanılmaya başlanmıştı. Renkli fotoğrafların büyüsünün Albert Kahn’ı etkisi altına alan temel etmenlerden biri olduğunu düşünmek mümkündür.
Kahn’ın fotoğrafları 1914’te tam da Birinci Dünya Savaşı patlak vermeden birkaç gün öncesinde Fransa’da sergilenmeye başlamıştı. Savaşın çıkmasıyla büyük sekteye uğrasa da savaşın yıkıcılığını ve devam eden gündelik yaşamı kaydetmeye devam etti.
Savaş bitse de dünyanın problemleri bitmiyordu. 1929’daki Büyük Buhran’la birlikte Kahn, büyük bir mali kriz yaşadı ve projeyi sonlandırmak zorunda kaldı. Gezegen Arşivi, her yönüyle belge niteliği taşıyan bir çalışmadır. Hatta farklı bölgelerden insan manzaralarıyla bir çeşit ‘tipoloji’ işlevi de taşıyor denilebilir.
Ayrıca Albert Kahn, Atatürk’ün ilk renkli fotoğraflarını çeken kişidir.
Kahn 1940 yılında, Nazi işgali altındaki Fransa’da yoksulluk içinde hayatını kaybetti. Ama onun mirası yaşamaya devam ediyor.