Kraliçe Kleopatra, 19. yüzyılın sonlarında olduğu gibi, bugün de popüler bir konudur. Alexandre Cabanel Kleopatra‘sında, kraliçenin dillere destan hayatının bir anını keşfetmektedir. Cabanel, 1. yüzyıl figürünü tasvir etmek için 1880’lerin son derece popüler olan Fransız Akademisi stilini kullanmaktadır. Konunun ve tekniğin Batı sanat tarihine tamamen sadık olmasıyla geleneksel olduğu iddia edilirken Cabanel, dramatik renklendirmesi ve egzotik sahne dekoru sayesinde Kleopatra tablosuna bu sayede yeni bir canlılık katıyor.
Bu yazımızda, Düşmüş Melek eseriyle tanınan Alexandre Cabanel’in Kleopatra adlı tablosunu inceleyeceğiz. Gelin bu tablonun detaylarında neler saklı, hep beraber keşfedelim!
Alexandre Cabanel, zarif biçimlendirmesi, ipeksi fırça işi ve mükemmel formları ile akademik tarzı takip eden akademili bir sanatçıydı. Akademik üslubun mükemmel bir örneği olan Cabanel’in Kleopatra‘sının genel tarzı, mitolojik veya tarihsel bir konunun cilalı bir yanılsamasıydı.
287,6 cm genişliğinde ve 162,6 cm yüksekliğinde olan tablo, 1887 yılında resmedilmiştir. Eser, ünlü Kleopatra’yı, özellikle de Mısır Kraliçesi VII. Kleopatra’yı tasvir etmektedir. Harika bir hikâyenin tüm unsurlarını birleştirdiği için hayatı efsanevidir: para, güç, seks ve ölüm. MÖ 10 Ağustos 31’deki ölümünden bu yana, Mısır kraliçesinin yaşamının kimisi gerçek kimisi hayali birçok ânı farklı ortamlarda tasvir edilmiştir. Anılarda, kitaplarda, oyunlarda, operalarda; filmlerde, TV şovlarında, müzikte ve tabii ki tablolarda yer almıştır.
19. yüzyıl Fransa’sının sanat dünyası, Doğu Akdeniz kültürlerine takıntılıydı. Yemyeşil iç mekânlar, çıplak kadınlar ve egzotik hayvanlarla uzak kültürleri keşfetmeyi seviyorlardı. Artistik senofiliye (yabancı kültürlere ve adetlere ilgi duyma) sahip, Eugène Delacroix, Jean-Auguste-Dominique Ingres ve Jean-Léon Gérôme gibi sanatçılar, Romantizm ve Oryantalizmin en ateşli takipçilerini temsil etmektedir.
Aşağıda görülen detayda Kleopatra, egzotik ve erotik olanı keşfediyor. Burada, 1887 yılındaki Batılı kadınlar kadar ağır giyinmeyen kadınlar tasvir ediliyor. İngiliz Viktorya Dönemi, Fransız Troisième République (Üçüncü Cumhuriyet) ya da Amerikan Yaldızlı Çağ tevazusundan eser yok. Kraliçe Kleopatra cazibesini lüks, yozlaşmış olan bir ortamda gururla sergiliyor. Canlı kumaşlar giyen ve ışıltılı mücevherler takan Kleopatra’nın göğüsleri açıktadır. Makyajı, koyu kırmızı dudaklar ve sürmeli siyah gözlerle ağırdır. 1880’lerin Batı toplumu ve bugün birçok insan için Kraliçe Kleopatra, nihai ‘femme fatale’ı (ölümcül kadın) temsil eder.
Kleopatra ve refakatçisi sahnenin sağ tarafında uzanmaktadır. Beş figür ise sahnenin sol tarafında yer almaktadır. Sol taraftaki figürlerde, Kleopatra’nın ölü ve ölmekte olan mahkûmlarına tanık olmaktayız. Zehrinin semptomlarını ve etkililiğini değerlendirmek için onları zehirliyor. Yerde ölmekte olan adamın ayaklarının dibine atılmış boş bir gümüş kadehi var. Üstündeki örtülü figürün elinde yeşil bir cam şişe bulunuyor. Burada küçük bir öykü tasvir edilmiştir. Örtülü figür zehri gümüş kadehe döker, adam zehri içer, kadehi düşürür ve yere yığılıp acı içinde ölür. Onların arkasında ise ölmüş olan diğer adam, iki görevli tarafından götürülmektedir.
Birçok tarihçi, Kleopatra’nın intihar için bir kobra yılanı kullanma hikâyesinin asılsız olduğuna, zehirle intihar etmiş olma ihtimalinin daha yüksek olduğuna ve bu nedenle, acısız ama etkili bir zehir yaratmanın, son günlerinde onun için önemli olacağına inanıyor. Böylece Kleopatra, hüküm giymiş mahkûmları, zehirleri için denek olarak kullanmış olabilir. Mahkûmlar ölüme mahkûm edildiyse, Kleopatra’nın kendisinin son kullanımı için zehir tarifini mükemmelleştirmesine yardımcı olabilirlerdi.
Kleopatra, Realist bir tablo değildir; ancak gerçekçi ve gösterişli bir şekilde resmedilmiştir. Empresyonizmin radikal avangart sanatı değildir; ancak sanatsal değere ve erdeme sahip olmak için her şeyin radikal olması gerekmez. Kleopatra radikal bir tablo değildir; ancak canlılık, güven ve karmaşıklık yayar.
Kaynak: https://www.dailyartmagazine.com/alexandre-cabanel-cleopatra/
Hayranlık uyandıran gerçekçi detaylarla renklerin dansı ve hayal gücünün buluşması; akıcı ve ilgi cekici bir anlatımla bize aktarılmış, teşekkürler 🪶