Élisabeth Vigée-Lebrun ve portrelerindeki kadınlar her sanatsever için ünlü bir referanstır. Fransız ressam –aynı zamanda Madame Lebrun olarak da bilinir– sanatını Rokoko ve Neoklasik arasındaki bir yere yerleştirmiş olarak görülür. Bir ressamın kızı olarak, görünüşe göre bu yetenek kanlarında varmış. Daha bir ergenken, onun yeteneği fark edildi ve kısa bir süre sonra, ünlü insanları resmetmeye, Gabriel François Doyen, Jean-Baptiste Greuze ve Joseph Vernet gibi ustalardan öğrendikleriyle ünlü insanları resmetmeye başladı.
Fransa Kralı XVI. Louis, on yıl içinde en sevdiği portre sanatçısı olmayı başaran 23 yaşındaki Élisabeth’i, Marie Antoinette’i resmetmesi için Versay’a davet etti. Altı yıl boyunca, Vigée-Lebrun kraliçenin ve ailesinin 30’dan fazla resmini yapmış, kraliyet ailesinin resmi ressamı olmuştur. Vigée-Lebrun’ın hassas resimleri sayesinde Marie Antoinette, çağdaş araştırmaların kanıtladığı iddia edilen cinsel sadakat eleştirmenleri tarafından suçlanan sevgi dolu bir eş ve anne gibi bir imajı desteklemeyi başardı.
Vigée-Lebrun’un resmettiği yüzlerce figürlerden, diğer kraliyet ailelerini, yazarları ve 18. yüzyıl sonu 19. yüzyıl başlarında Avrupa çevresini etkliyen insanları görebiliriz. Ünlüler arasında Polonya’nın son kralı Stanisław August Poniatowski’nin yanı sıra Aniela Radziwiłłówna ve Helena Potocka da vardı.
Vigée-Lebrun’un zamanının çok değerli sanatçılarından biri olduğu, saygın ve aranan bir ressam olarak çalışmasından kendisini destekleyebilecek olması dikkat çekicidir.
Seyahatleri sırasında Roma’daki Accademia di San Luca’ya alındı, Cenevre’deki Société pour l’Avancement des Beaux-Arts’ın bir üyesi oldu ve Saint Petersburg Güzel Sanatlar Akademisi’ne katıldı.
Resimlerindeki kadınlar oldukça idealize edilmişti. Élisabeth Vigée-Lebrun 650’den fazla portre ve 200 manzara çizimi yapmıştır.
2015 yılında Arnaud Xainte’nin yönetmenliğini yaptığı, efsane Fransız ressam hakkında film çekildi. Filmin fragmanını aşağıya bırakıyoruz.
