Kışkırtıcı resimleri ve acı dolu otoportreleriyle tanınan Egon Schiele, müstehcen sayılabilecek çizimleri nedeniyle hâlâ sanat tarihinde oldukça tartışmalı bir isim. Fakat bu sanatçı hakkında dikkatinizi çekebilecek bazı şeyler var.
“Erotik nitelikte çizimler ve resimler yaptığımı inkâr etmiyorum. Ancak ne olursa olsun bunlar, sanat eseridir. Erotik resimler yapan sanatçı yok mu?” diye yazdı Egon Schiele günlüğüne.
1. Schiele, Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’ne kabul edilen en genç öğrenciydi.
Egon, Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’ne kaydolduğunda sadece 16 yaşındaydı. Üç yıl sonra muhafazakâr öğretim yöntemlerine sinirlenip okuldan ayrıldığı için diplomasını alamadı. Schiele ve benzer düşünen bir grup sınıf arkadaşı, kendilerine özgü Neukunstgruppe’yi (Yeni Sanat Grubu) kurdu. Birkaç kişisel sergiden sonra kendisini, zengin koleksiyonerlerle ve sanat patronlarıyla tanıştıracak olan sanat eleştirmeni Arthur Roessler ile tanıştı.
2. İlk aşkı karşılıksız kaldı.
Bizim tarafımızdan bilinen Schiele’nin ilk büyük aşkı, bir öğretmen kızı olan komşusu Margarete Partonek’ti. Onun hakkında çok az şey bilinmesine rağmen görünüşe göre Schiele, hislerinin karşılığını tam olarak alamamıştı. The Guardian’a göre Margarete, ölüm ilanının yanı sıra kendisine yazılan altı aşk mektubunu da sakladı. Hatta bir mektupta; sağ elini sanata, her iki elini de “gördüğü en güzel kıza” adadığı yazıyordu.
3. Gustav Klimt onun patronuydu.
Viyana Secession’ın yaşlı isimlerinden olan Klimt, Egon Schiele’in akıl hocasıydı. Gustav Klimt genç sanatçıyı, Josef Hoffmann ve Koloman Moser tarafından kurulan bir mimar, ressam, zanaatkâr ve tüccar derneği olan Wiener Werkstätte (Viyana Atölyeleri) ile tanıştırdı. Klimt, Schiele’yi bazı müşterilere yönlendirdi ve kendisi de çizimlerini satın aldı. Ayrıca Egon’u modellerle tanıştırdı. Modellerden biriyle o zamanlar sansasyon yaratmış olan bir hikâyesi de mevcut…
4. Bir çocuğu “kaçırmak ve baştan çıkarmak” ile suçlanan Schiele, bu nedenden tutuklandı.
Schiele, ilham perisi Valerie (Wally) Neuzil ile 1911’de tanıştı. İlham bulmak için Viyana’nın batısındaki Neulengbach’a taşındılar. Tesadüfen, stüdyosu kısa sürede gençler için okul sonrası gidilen bir mekân haline geldi. Daha sonra bir kızı baştan çıkarma suçlamaları başladı ve cinsel içerikli çizimlerinin ahlaka aykırı görülüp suç sayılması nedeniyle 24 gün hapis yattı. Schiele derin bir travma geçirdi ve bu olaydan sonra çocuklar eserlerinde nadiren yer aldı.
5. Açık artırmada satılan en pahalı eseri bir manzara resmiydi.
Sotheby’s’e göre, Egon Schiele’nin müzayededeki en pahalı eseri “Renkli Çamaşırlı Evler (Banliyö II)” idi. 22 Haziran’da Empresyonist ve Modern Sanat’ın satışına çıktı ve 2011 yılında Londra’da yaklaşık 40 milyon dolara satıldı. Anlaşmanın bir parçası olarak resim çekiçle parçalandı böylece Viyana’daki Leopold Müzesi, Schiele’nin otoportresini ve görmüş olduğunuz Portrait of Wally’i yeniden birleştirebildi.
6. Düğününden dört gün sonra Schiele askerlik için çağrıldı.
Schiele, Hietzing’in bir banliyösünde pencereden bakarken Edith Harms’ı gördü. Model ve eski bir seks işçisi olan olan metresi Wally Neuzil’e kıyasla toplum tarafından daha kabul edilebilir biri olduğu için Edith’le evlenmeye karar verdi.
Egon, Wally Neuzil’e her yaz Edith’siz tatil yapacaklarını belirten bir belge vererek uzlaşma teklif etti. Wally bunu reddetti ve birbirlerini bir daha görmediler. Birinci Dünya Savaşı’nın başında, 1915’te Edith ve Egon evlendi.
7. Savaş sırasında eserlerini Rus tutuklulara gardiyanlık yaparken çizdi.
Schiele’nin ordudaki görevi yeterince kolaydı, cephede savaşanları görmüyordu bile. Rus savaş esirlerine gardiyanlık yaparken ve diğer koruma görevlerini yerine getirirken eskiz çalışmaları ve resimler yapabildi. 1917’de tamamen Viyana’daki sanatsal kariyerine odaklandı. Bu süre zarfında birçok eser yarattı ve Secession’ın Avusturya’nın başkentindeki 49. sergisine katıldı.
8. Schiele sadece bir sanatçı değil aynı zamanda bir şairdi.
Nisan 1918’de, ölümünden hemen önce Schiele, “Sanırım her sanatçının bir şair olması gerektiğini düşünüyorum” diye yazdı. Edebi eserleri; resimleri kadar güzel, benzersiz ve etkileyiciydi. Schiele’nin şiirlerinden oluşan bir koleksiyon, yazarın çizimleriyle birlikte kısa süre önce Birleşik Krallık’ta yayınlandı.
9. Schiele öldüğünde henüz 28 yaşındaydı.
1918’de İspanyol gribi, tüm Avusturya’da orman yangını gibi yayılmıştı. Yerel gazeteler, bir haftada 2.200 kişinin öldüğünü bildirdi. Schiele’nin karısı Edith, öldüğünde altı aylık hamileydi ve üç gün sonra Egon da onun gibi hayata veda etti.
Arkadaşı ve patronlarından biri olan Arthur Roessler, Egon Schiele hakkında “Onun özlü, aforistik konuşma tarzı, görünüşüne de uygun olarak, inandırıcı görünen içsel bir asalet izlenimi verirdi, çünkü kendisi oldukça doğaldı ve hiçbir şekilde sahte gelmiyordu.” diye yazmıştır.
