Türk Sanat Müziği, müziğin hislere nasıl dokunması gerektiğini bilen, tam anlamıyla bizden bir müzik türü. Özellikleriyle her dönemde kalplerimizin orta yerinde yer edinen Türk Sanat Müziği’nin en sevilen şarkıları arasında bir yolculuğa çıkmak istedik. Türk Sanat Müziği eserlerini bir sıralamayla sunmak, büyük bir yanlış ve haksızlık olur, bu nedenle en sevilen eserler arasından bir derleme yapmayı uygun bulduk.
1- Zeki Müren
“Müziğin Paşası” ve “Sanat Güneşi” olarak anılan, Türk sanat müziğinde en çok konuşulan sanatçılarımızdan biridir Zeki Müren. Her dönemde tekrar tekrar yorumlanan ve en çok dinlenilen eserlerden Duydum Ki Unutmuşsun ile Gitme Sana Muhtacım adlı eserleri hafızalara kazınmış en önemli şarkılarındandır. Mesleğe başladığı ilk yıllarda daha sıradan kıyafetler ve saç stilleri taşımasına rağmen ilerleyen yıllarda daha kadınsı kıyafetler, saç modelleri ve makyajı ile sahnelerde yer almıştır. Kendisi hiçbir zaman cinsel yönelimi ile ilgili bir açıklama yapmadı ve zaman zaman adı kadınlarla anıldı.
Turgut Yarkent’in sözleriyle ve Selahattin Altınbaşın bestelediği ”Duydum ki Unutmuşsun” şarkısı pek çok sanatçı tarafından seslendirilmiştir.
2- Müzeyyen Senar
‘‘Cumhuriyetin Divası” olarak adlandırılan Müzeyyen Senar, Ülkemizde gazino solisti olan ilk sanatçımızdır. Birçok kez Dolmabahçe sarayında Mustafa Kemal Atatürk’e şarkı söylemiştir. 1943 yılında vizyona giren Nasreddin Hoca Düğünde filminde oynayarak sinemada oynayan ilk sanatçı unvanının da sahibidir. ‘Devlet Sanatçısı unvanı almış Müzeyyen Senar, son konserini 2006 yılında vermiş ve 9 yıl sonra bizlere veda etmiştir (2015).
Müzeyyen Senar… Ülkemizde gelmiş geçmiş en önemli sanatçılardan birisidir bana göre. Yaklaşık 10 yıl süren kekemeliği şarkı söylemesini hiçbir şekilde etkilememiş ve bu rahatsızlığına rağmen müzik hayatına devam etmiştir.
3- Gönül Yazar
Sırada Türk müziğinin “Taş Bebek” lakaplı sanatçısı Gönül Yazar var. 1952 yılında 15 yaşındayken girdiği Ege Ses Kraliçesi Yarışması’nda birinci seçilerek sanat hayatına giriş yapmıştır. Aynı yıl sahne soyadını aldığı Necdet Yazar’la evlenerek Ankara Radyosu imtihanlarına girmiş, 60 kişi arasından Sevim Deran ve Nermin Demirçay ile birlikte kabul edilmiştir. Fahri Kopuz, Suphi Ziya Özbekkan, Melahat Pars gibi hocalardan 1 yıl ders alıp ismini radyodan Türkiye’ye duyurmuştur. 1954 yılında Ankara Radyosu’ndan İstanbul sahnelerine geçmiştir. 1958 yapımı Günah Yolcuları filminden itibaren birçok filmde şarkılar seslendirmiştir.
1962’de çıkan “Aman Aman Gül Pembe / Kalemi Al Eline” 78’liği sanatçının ilk kaydı olmuştur. Daha sonra iki kez taş plak kaydı yayınlanmıştır. İlk 45’liği ise 1965’te çıkan “Maksadım Sana Naz Yapmak / Gönül Yazar Diyorlar”dır. Yönetmenliğini Hulki Saner’in yaptığı, başrolünü Göksel Arsoy’la paylaştığı Taş Bebek filminin ardından “Taş Bebek” lakabı ile anılmıştır.
4- Behiye Aksoy
Behiye Aksoy, 1948 yılında sınavını kazandığı Ankara Radyosu’nda stajyerlikten yüksek mevkilere kadar yükselmiştir. Başarılarından dolayı platin taç armağan edilen sanatçı, müziği 1980’li yıllarda bırakmıştır. 1967 yılında “Kederli Günlerim”, 1973 yılında “Falcı” isimli Türk filmlerinde başrol oynayan sanatçı, 2001’de alzheimer hastalığına yakalanmıştır. Maksim gazinosu tarihinde Zeki Müren’le yarışan tek kadın rakiptir. Platin rengi saçları, şık kostümleriyle kendisinden sonra yetişen şarkıcılara öncülük etmiştir. Karakteristik hareketleri, sahnedeki büyük dehası daima ayakta alkışlanmıştır. Plakları öyle çok ilgi görmüştür ki sanatçıya başarılarından ötürü altın plak değil platin taç armağan edilmiştir. Müziği bıraktığı 80’li yıllara kadar daima sevilen ve gözde sanatçılardan olmayı başarmış, 2015’te aramızdan ayrılmıştır.
5- Bekir Sıtkı Sezgin
Karşımızda son dönem klasik musiki üslubunun en önemli temsilcilerinden biri olan Bekir Sıtkı Sezgin var. Bekir Sıtkı Sezgin, dinî ve klasik musiki eserlerini aynı yeterlilikle icra edebilen nadir sanatçılardandır. Müziğe karşı yeteneği çok küçük yaşta annesi ve babası tarafından fark edilmiş, temel eğitimini de annesi ve babasından almıştır. 1942 yılında ilkokula başladığında makamları ayırt edebilecek seviyeye gelmiştir. Okul hayatı boyunca babasından dinî musikiyi, annesinden de klasik musikiyi öğrenmiştir.
6- Seçil Heper
1946 doğumlu Seçil Heper, Türk sanat müziğinde önemli yer edinen diğer sanatçılar gibi Ankara Radyosu’na girmiştir. TRT için yapılan bir TV çekiminde Fahrettin Arslan’ın dikkatini çekerek Maksim Gazinosu sahnelerinde yer almaya başlamıştır. Güzelliği ve zarif hareketleriyle dikkatleri üstüne toplayıp kendisini kısa sürede milyonlara sevdiren Seçil Heper, iş adamı eski Arnavut Prensi Melih Caculi ile Caculi’nin 2008 yılındaki ölümüne kadar evli kalmıştır. Yavuz Plak’tan çıkan onlarca 45’lik ve albüme imzasını atmıştır. 2006’da Hakan Eren tarafından yayınlanan “En İyileriyle” albümüyle kendisini özleyenlerle yeniden buluşmuştur.
*Bonus
İzmirden Dünyaya Uzanan Bir Hikâye: Dario Moreno
Dünyada büyük bir ün kazanabilmiş nadir Türk sanatçıları arasındadır Dario Moreno. İzmir’de bir Yahudhane’de (birden fazla Yahudi ailenin bir arada yaşadığı konutlar) dünyaya gözlerini açmıştır.
Tanımdan da anlaşıldığı gibi yoksulluğun içinde yaşayan Moreno daha küçük yaşlarda geçim sıkıntısı çekmiştir. Onun şarkıcı olması ise II. Dünya Savaşının çıkması ve yolunun askerliğe uzanmasına dayanmaktadır. Farklı ve güzel sesi askeriyenin caz orkestrasında solistlik yapmasını sağlamıştır. Paris’e gittiği ilk yıllarda başarılı olamasa da pes etmemiş, bir süre sonra kendine özgü tarzı ve sempatikliği sayesinde Paris halkının beğenisini toplamıştır. Kendisini Türk olarak gören Dario Moreno, 1961 yılında Brigitte Bardot şarkısı ile ünlenmiştir.