Kim kediler sevmez ki? Çin sanatında bulunan öpülesi, sarılası bu tatlı ev kedilerinin, yırtıcı aslanların ve heybetli kaplanların sanat tarihindeki yerine bakalım. İşte Çin sanatında kediler!
Mütevazi Ev Kedisi
Antik Çin zamanlarında hem zenginler hem fakirler farklı sebeplerden olsa da kedi sahiplenirlerdi. Sıradan halk için haşere kontrolü sağlayan pratik bir araç, saray halkı içinse bir yoldaş, bir dosttu. Aslında, Çinli çiftçiler Li Shou adında bir kedi-tanrıya tapıyorlardı. Li Shou, mahsulleri farelerden koruyan ve kötü ruhları kaçıran bir verimlilik tanrıçasıydı.
Kediler özellikle Song döneminde epey popülerdi. Hatta bu dönemde Çin deyimlerine, şiirlerine ve resimlerine girdiler. Elbette, ödüller, oyuncaklar ve kedi ağaçlarıyla şımartılıyorlardı!
Li Shou Efsanesi
Verimlilik tanrıçası olmasının yanı sıra Li Shou aynı zamanda yaradılış efsanesinin bir parçası. Çin mitolojisinde tanrılar dünyayı yaratır yaratmaz kedileri başa geçirdi ve Li Shou da kedilerin lideri oldu. Tanrılar kedilere konuşma yetisi verdi, böylece diğer yaratıklardan daha iyi yönetebileceklerdi ancak kedilerin başka fikirleri vardı. Güneşte güneşlendiler, kedinanesi yiyip fare kovaladılar. Tanrılar Li Shou’yu ve kedilerini iki defa azarladılar ve daha sorumluluk sahibi olmalarını beklediler. Sonunda, Li Shou tanrılara insanların koşuşturan şeylerden daha hoşlandığını ve kedilerin rahatlarına bakma fikrini sundu. Tanrılar kabul etti ve bu sayede insanlara konuşma yetisi verildi ve dünyayı ele geçirdiler. Yine de herhangi bir kedi sahibine sorarsanız size kedilerin gerçek dâhiler olduklarını söyleyeceklerdir. Çinli modern sanatçı olan Xu Beihong’un resimlerine bir bakalım. Sizce de kediler patron gibi durmuyorlar mı?
Foo Dog Heykelleri
İsimlerinin aksine Foo Dog köpek değil aslandır. Aslanların yaşam alanı aslında Çin değil. Aslanların Çin’e gelişi deri ticareti ve krallara verilen hayvan hediyeleri sayesinde olmuştur. Çoğu sanatçı bir aslanı gözleriyle görmedi. Tam da bu nedenle Foo Dog’ların Çin tasvirinde ejderha esintileri görüyoruz. Adından da anlıyoruz ki Çin aslanı ya da Pekinez türlerine benzetmiş olmalılar ki aslanı bir köpek türü olarak tanımlamışlar. Foo Doglar aynı zamanda İmparator Koruyucu Aslanları ya da Foo Aslanları olarak da isimlendiriliyor.
Koruyucu Aslan geleneği Çin’de Budizm yayılırken gelişti. Ming & Qing döneminin o anki durumuna göre aslanın formu standartlaştı. Genellikle aslan bir dişi, bir erkek olmak üzere çift halinde girişlerde koruyucu olarak duran, ya ahşaptan ya da taştan yapılmış heykellerdir. Erkek aslan ayağının altında bir top tutar ve fiziksel tehditlerden korur. Dişi aslan ayağının altında hareketli yavrusunu tutar ve ruhani talihsizliklerden korur.
Heybetli Kaplanlar
Kaplanlar uzun zamandır Çin kültüründe mühim bir yere sahip. Taoizm’de “Yin”i temsil ettiğine inanılıyor, rüzgâr ve Batı yönü ile bağdaştırılıyordu. Budizm, sadakat, cesaret, güç ve kurban etme sembollerini de getirdi. Kaplan aynı zamanda Çin burçlarında üçüncü burçtur ve tüm kara hayvanlarının kralı olarak görülür.
Kaplan portreleri genelde iki şekilde kullanılırdı; yüce ya da heybetli. Yüce kaplan portreleri kaplanın ululuğunu gösterir. Kaplan rahat bir pozisyondadır ve daha çok rahatlatan bol yeşillikler içindedir.
Heybetli portreler ise yaratığın heybetli gücünü gösterir. Bu tarz resimlerde keskin kayalar ve uçurumlar kullanılır. Kaplan ya zıplamak üzere çömelmiştir ya da avını yakalamak üzere sıçramıştır. Bu tablolarda neredeyse kaplanın kükrediğini duyabilirsiniz.