Türk ressamları tanıtmak için başladığımız serimizde sırada kıymetli Azeri sanatçımız İbrahim Safi bulunmaktadır. İbrahim Safi, 1898 yılında Azerbaycan, Nahçıvan’da doğdu. İlk sanat eğitimini Erivan Lisesi’nde okuduğu yıllarda resim öğretmeni Kolzsa’dan ve Akademi mezunu akrabalarından aldı. Kendisi Akademiye girmek için 1913’te bir yıl özel hazırlık okuluna devam etti ve sonucunda eğitimini Moskova Güzel Sanatlar Akademisi’nde aldı.
İlk çalışmalarında etkilerini taşıdığını gördüğümüz Rus ressam Rapin’den etkilendi. 1. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla eğitimi yarıda kaldı. 1917 Ekim Devrimi’nden sonra Kafkasya’da savaşan orduyla Türkiye’ye geldi.
I. Dünya Savaşı sırasında ailesiyle İstanbul’a geldi. İstanbul’da Sanayi-i Nefise Mektebi’ne girdi. Namık İsmail Atölyesi’nde çalıştı, 1923 yılında mezun oldu. 1924-25 yıllarında Atatürk portreleri çizdi. Namık İsmail’in yanındaki çalışmalarını 1930’a kadar sürdürdü. İlk sergisini 1946’da İstanbul’da açtı.
Güzel Sanatlar Birliği sergilerine, çeşitli karma sergilerine katıldı. Geçimini resim aracılığı ile sağlayan sanatçı aynı zamanda birçok öğrenci yetiştirdi. İngiliz ressamlardan Johnson Baker öğrencilerinden biridir. Klasik ekolde birçok portre çalışmaları bulunmakla birlikte empresyonist üslupta eserler vermiştir.
1955’ten sonra İsviçre, Münih, Köln, Frankfurt, Bonn, Viyana, Roma, Paris, Marsilya, Atina olmak üzere yurtdışında 10 yıl süreyle araştırmalar yaptı. Naci Kalmukoğlu ile birlikte çalışıp yurtiçi ve yurtdışında birçok sergi düzenledi. Çok üreten bir sanatçı olarak tanındı.
Resimlerinde renkçi bir anlayışla, işlek fırça darbeleri kullandı. Çallı izlenimciliğinin* ölü dalgalarını sürdürdü. Çallı kuşağının portre ölü doğa ve manzara geleneğine bağlı kaldı.
1983 yılında İstanbul Odakule’de düzenlenen 100. sergisinin açılışından bir gün sonra hayata gözlerini yumdu. Ölümünden kısa bir süre sonra aynı yerde adına bir retrospektif sergi düzenlendi.
Yukarıda gördüğümüz tablo, İstanbul’da bir kış peyzajı temalı bir eserdir. Eser, sarı/kırmızı altın renkte oymalı, klasik ahşap çerçeve ve ekru sarı/altın renkte paspartu ile sergilenmektedir. Sanatçının tüm eserleri gibi koleksiyon değeri çok yüksek olan eser, mükemmel kondisyondadır.
İbrahim Safi burada tuval üzerine yağlıboya ile çalışmıştır. Kahverengi, ahşap çerçeve ile sergilenmektedir. Sanatçı, bir çok portresinde olduğu gibi bu eserinde de aydınlık fon üzerinde koyu renkli figürü mükemmel resmetmiştir.
*Türk resim sanatına İzlenimcilik Çallı Kuşağı ile girmeye başlamış, daha sonraki kuşaklarda kendi üslubuna ulaşmıştır. Buna rağmen izlenimcilik anlayışı Çallı Kuşağından da önce olarak Halil Paşa’ve Hoca Ali Rıza ’nın resimlerinde de görülmüştür. Yetenekli isimlerden oluşan Çallı Kuşağı, Ressamları Türk resminin bu izlenimci manzara ve ölü doğa örneklerinde oldukça güzel örnekler vermeyi başardılar.