Haftanın tablosu olan Demiryolu‘nun resmedildiği yer Saint-Lazare Garı, gerçekçi (realist) usta Édouard Manet tarafından yapıldığı 1873 yılında Paris’in en büyük ve en işlek tren istasyonuydu. Fakat bu durum, resimde belirgin olan şey değildi. Parçanın ana konusu kadın ile bir çocuktu. Resimdeki kadın Victorine Meuret, aynı zamanda bir ressam ve Manet’nin çalışmayı en sevdiği model idi. Victorine Meurent’i Olympia ve Kırda Öğle Yemeği tablolarında görmüştük daha önce. Çocuk ise Manet’ye Demiryolu‘nu yapabilmesi için bahçesini kullanmasına izin veren ressam arkadaşı ve komşusu Alphonse Hirsch’in kızıydı.
Düşünceli gözüken öznemiz, koyu bir şapka ve beyaz detayları olan lacivert bir elbisesiyle, kucağında uyuyan yavru köpek, yelpaze ve açık kitabıyla doğrudan izleyiciye bakmaktadır. Hemen yanındaki küçük kız ise kadının tam tersi açık mavi detayları olan beyaz bir elbisesiyle, izleyiciye arkasını dönmüş trenin rayların üstünden geçişini ayakta izlemektedir. Belki de küçük kızımız 19. yüzyıldan kalma genç bir tren aksesuarı koleksiyoncusudur? Kızın saçındaki siyah bant, kadının boynundaki siyah bant ile uyum sağlıyor. Resmin sağ tarafında oturdukları çıkıntıya koydukları üzüm, resmin sonbaharda yapılmış olabileceğini göstermektedir. Köpek, Titian’ın Urbino Venüs’üne referansta bulunuyor olabilir; Manet daha önce Titian’ın Olympia’daki kompozisyonunu tekrar etmişti.
Manet, dış mekan sahnesi için geleneksel doğal görünümü seçmek yerine, demir ızgarayı seçmiştir. Trenin ve tren istasyonunun tek kanıtı beyaz bir buhar bulutudur.
Manet, 1874 Paris Salonuna dört eser sunmuştu. Dördünden sadece ikisi kabul edilmişti. Hakemler, Demiryolunun bitmemiş görüntüsünü eleştirerek tren istasyonunun kendisinin resimde iyi tanımlanmadığını belirtmişlerdi. Manet, kendisini empresyonist grupla resmen ilişkilendirmeyi seçmemesine rağmen, bu resmin modern yaşam sahnesi ve aynı zamanda soyut etkileri, genç sanatçıların çalışmaları üzerindeki etkisini göstermektedir.
Tamamlandıktan kısa bir süre sonra, resim, şarkıcı Jean-Baptiste Faure’a satıldı. 31 Aralık 1898’de tekrar Henry Osborne Havemeyer’e 100.000 frank satıldı. Karısı Louisine Havemeyer, 1929’da ölümü üzerine New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi’ne 2.000 adet sanat eseri bıraktı, ancak Demiryolu’nu kendi oğluna bırakmıştır. Resim 1956’da Washington’daki Ulusal Sanat Galerisi’ne, oğlu Horace Havemeyer’in ölümü üzerine bağışlanmıştır.
Kaynakça:http://www.dailyartmagazine.com/edouard-manet-the-railway/