1965’te Ohio’da doğan Amerikalı ressam Ron Hicks, kendisi de sanatçı olan annesi tarafından resim yapmaya teşvik edildi. Hep sanatçı olmak istediğini hissettiğini söyleyen Hicks, güzel sanatlar alanında ihtisas yaparak eğitimini tamamladı. Mezun olduktan sonra bir uydu çanak şirketinde yöneticilik yapmakta ve sadece zaman buldukça resim yapmaktaydı. Tam da kariyerinin o ânında reddedemeyeceği bir teklif aldı ve Ron tam zamanlı resim çalışmalarına başladı. O günden bu yana Ron, ABD ve yurt dışında atölyelere çalışmalar sunmakta ve Denver Sanat Öğrencileri Birliği’nde hocalık yapmaktadır.
Çeviren: Sümeyye Alpay
Bu yazımızda âşıkları ve insan ifadelerini tasvir etmede usta olmuş Amerikalı ressam Ron Hicks’e ve onun eserlerine değineceğiz.
“Portre boyama konusunda başarılı görsel ifadeler oluşturmaya yardımcı olan birçok bileşen var. Odak noktalarını daraltmak; bunların ne olduğunu, dengelerinin ne olduğunu ve söylemeye çalıştığımız her şeyi söylemek için, bunları nasıl kullanacağımızı anlamak, hedefe ulaşmak için çok önemlidir.” diyor Ron Hicks.
Ron Hicks, ışık ve gölgeyi, görsel unsurları araştırıyor; şekil, değer, kenarlar ve renkleri, yani “büyük fikri” görmeye yardımcı olacak ilişkileri.
Bir öpücük için, zıt yönlere giden arabalarda durup bir araya gelen aşıkların ikonik hâle gelen romantik sahneleri, yeni aşkın masumiyetini tanımlıyor. Ron, tuvallerini bize geçmiş bir dönemi, belki de 1920’leri hatırlatan sessiz tonlarda Rembrandt benzeri portrelerle dolduruyor. İçinde bulunduğumuz özleri kucaklayan samimi anları yakalıyor- Ron, şefkate ve aşkın gizemlerine bir bakış sunuyor.
Sanatçının stüdyosundaki raflar Nicolai Fechin, James Whistler ve William Merritt Chase hakkında sanat kitapları ile dolu. Ayrıca Hicks’in ana ilham perileri John Singer Sargent, Edgar Degas ve Diego Velazquez’i içeren ciltler de var burada. Bir sanatçı olarak felsefesi, çok az ayrıntı ortaya çıkarmak ve yetersiz ayrıntı paylaşmak arasında bir denge kurarak, tıpkı sanatçı idolleri gibi, izleyiciyi bir tablo aracılığıyla yönlendirmeyi içerir. Hicks, bu teknik için: “Çok hassas bir denge” diyor.
Ron Hicks’in, kesinlik gerektiren, çok katı ve sıkıcı olan figür resmine akademik yaklaşımı reddetmesi şaşırtıcı değil. Ayrıca acılı ifadeler içeren modeller üretebilen bir yöntem olması da sebeplerden biridir. Yaratıcı süreci, bir poz fikrini bir modele açıklamayı ve daha sonra modelin içinden geldiği gibi, rahat bir kopya çekmesini beklemeyi içerir. “En iyi duruşlar, hemen gerçekleşen duruşlardır; o zaman modeller rahat kalır” diyor. “Doğal olmayan ve gerçek hayatla hiçbir ilgisi olmayan bir poz yaratmak istemiyorum.”
Hicks’e en sevdiği konu sorulduğunda tereddüt etmeden “figürler ve iç mekânlar“ diye cevap verir. Ancak onları boyamanın, aslında renk şekillerini boyamakla ilgili olduğunu söyleyerek, bahsettiği “figürleri” çabucak nitelendiriyor. “Ben şekil adamıyım. Bununla demek istediğim, şeyleri nesneler veya insanlardan ziyade şekil açısından görüyorum” diyor. “Her şey şekil, orta boy şekle karşı büyük boy şekil, daha açık tonlu şekle karşı daha koyu tonlu şekil.”
Columbus, Ohio’da büyüyen Hicks, 4 yaşından beri sanatla ilgileniyor. Annesi hobi olarak sanatla uğraşmış ve yazışma kursları alıyordu. Genç Hicks, annesinin eserlerinin eleştirilerini tarar ve ardından bazı ödevlerin izini sürerdi. Yetenekleri mahallesinde bilinir hale geldikçe, topluluk etkinlikleri için bir şeyler çizmesi istendi. Lisede yeteneklerini bir silah olarak kullanmayı öğrendi.
Liseden sonra Hicks, Columbus Sanat ve Tasarım Koleji’nde burslu derslere katıldı. Sonunda Colorado Sanat Enstitüsü’nden mezun oldu ve orada Sanat Öğrencileri Birliği’nde okuduğu batıya taşındı. Bugün, onu yeni bir görme biçimine maruz bıraktığı için öğretmenine minnettar olduğunu belirtiyor. “Aklımda bir ampul yandı. Her şeyi şekiller ve kenarlar, doku, çizgi ve renk açısından görmeye başladım” diyor. “Artık resmi sadece bilgi aktarmanın bir yolu olarak görmüyordum; söylemek istediklerime bir parça hâlinde bakmaya başladım.”
Hicks, üniversiteden mezun olduktan sonra bir süre serbest illüstratör olarak çalıştı. Ayrıca geceleri resim yaparken aynı zamanda bir uydu anteni şirketinde yönetici olarak çalışıyordu. “Belki de bana ince paletimi kazandıran üç yıllık gece resmidir,” dedi yarı şakayla.
Şimdi Hicks, yarattığı her gösterinin tamamen satması sayesinde tam zamanlı olarak resim yapıyor. Amacı, dünyayı dolaşmak ve ziyaret ettiği ilçelerin insanlarını daha derinden anlamak için yeterince zaman harcamak. “Bir ressam olarak hareket etmiyor, gelişmiyor ve sorunları çözmüyorsanız, ölüsünüz demektir. ‘Bu güzel bir çiçek tablosu, şimdi tekrar tekrar yapmama izin verin.’ diyen sanatçılardan olmak istemiyorum.” diyor Hicks. “Amacım, çalışmamı olabildiğince taze ve yeni tutmak.”
Onlarca eseri arasından öne çıkanları bu yazıda derledik ancak hepsine göz atmak isteyenler buraya tıklayabilir.
çok güzel baya iyiii