19. yüzyılın Rusya’sını düşündüğümüzde aklımıza Anna Karenina‘daki beyaz elmaslar ve siyah kürkler gelebilir. Zengin aristokratların yaşamı her şeydeki aşırılıkları ile hayal gücüne hükmeder: toprak, mücevherler, serfler, güç ve zenginlik. Ancak, 19. yüzyıl Rusya’sında elmaslardan, düellolardan ve düklerden daha fazlası var. Tüccar orta sınıfın aynı derecede büyüleyici olan hayatında aşk, para ve prestij konularında kendi savurganlıkları ve çileleri var. Az bilinen sanatçı Pavel Fedotov başyapıtı olan Binbaşının Evlilik Teklifi’nde, bugün hâlâ geçerli olan aşk, para ve prestij temalarını incelemiştir.
1815 yılında Rusya’da doğan Pavel Fedotov, 10 yıllık bir subaylığın ardından, 1844’te başarılı bir sanatçı olma hayalinin peşinden gitmek için parlak askeri kariyerinden istifa etmeye karar verdi. Fedotov, 1852’nin sonlarında öldüğünde yalnızca 37 yaşına kadar yaşamıştı. Bir akıl hastanesinin sınırları içinde beş parasız, hüsrana uğramış ve delirmiş olarak öldü. Böylesine umut verici bir geleceği olan bu kadar genç birinin deliliğe ve yoksulluğa düşmesi zalimceydi. Ailesi ve arkadaşları, bir sanatçı olarak son 8 yılda yavaş yavaş sanatsal beceriler kazanan; ama yavaş yavaş zihinsel gücünü kaybeden parlak bir subay hatırladılar; ancak Pavel Fedotov trajik hayatına rağmen, Binbaşı’nın Evlilik Teklifi gibi 19. yüzyılın en güzel iç mekân sahnelerinden bazılarını dünyaya bıraktı.
19. yüzyılın ortalarından önce Rus resimleri tipik olarak üç konuyu tasvir ediyordu: tarihi olaylar, İncil hikâyeleri ve aristokrat portreler. 19. yüzyılın ortalarından itibaren başka birçok konu araştırılmaya başlandı. Orta sınıf ise bunlardan biriydi. Orta sınıf, Avrupa’nın geri kalanında olduğu gibi Rusya’da da güçlü bir varlık olarak ortaya çıkıyordu. Sanat da dâhil olmak üzere metalara harcayacakları daha fazla harcanabilir gelirleri vardı. Bu nedenle, orta sınıf sahneleri betimleyen tablolar için yükselen bir pazar vardı.
Pavel Fedotov, Binbaşı’nın Evlilik Teklifi’ni bir “mizansen” olarak resmetti; bu, sahne ortamı anlamına gelen teatral bir Fransızca terimdir. Fedotov, tablodaki olayları bir oyun sahnesi gibi betimler. Sahnenin hikâye anlatımını güçlendirmek için herkese bir poz verilir ve en etkileyici jestte dondurulur; sanki bir filmi en dramatik karede donduruyormuşsunuz gibi.
Binbaşı’nın Evlilik Teklifi, 19. yüzyıl Rusya’sında çok yaygın olan bir deneyimi betimliyor: evlilik için uygun bir bekar, evlilik için uygun bir matmazel arıyor. Asilzade-binbaşı, sahnenin en sağındaki kapı çerçevesinde duruyor. Altın sarısı bir ışıkla arkadan aydınlatılan vücudu neredeyse silüet halinde ama sıkılmış yüzü de dâhil olmak üzere tüm özellikleri açıkça görülüyor. Pek çok insanın hayalindeki cesur talipliyi değil, mantıklı ve rasyonel bir evliliğin mantıklı ve rasyonel talibini yansıtmaktadır. Etrafına sevgi veya şefkat yaymazken onur ve saygınlık yaymaktadır.
Fedotov, asilzade-binbaşının çöpçatanı olan, koyu etekli kırmızı redingot giyen kadını binbaşının sol tarafına çizmiştir. Saçlarını köylülerinkine özgü bir şal ile örtmüş olan kadın, evin babasına bakış atıyor. Bir eli beyaz bir mendil tutarken, diğer eli arkasına doğru uzanıp binbaşıya atıfta bulunuyor. Gözleri ile baba figürüne kilitlenmiştir ve ağzı açık bir gülümsemeyle mutlu, olumlu ya da cesaret verici bir şey söylediğini gösterir. İyi bir satıcı olan kadın, matmazel ile binbaşı arasındaki ilişkinin avantajlarını saymaktadır.
Koyu renk bir palto giymiş olan evin babası, vücudunu maskelerken onu aşırı kumaşla kaplar. Beyaz sakalı ve kırmızı teni olmasa neredeyse arka plana karışacak biçimde şekilsiz gözüküyor. Evin reisi olabilir; ancak karısı ve kızı daha ön planda. Başarılı bir tüccar olan babanın kıskanılacak geliri, zengin bir şekilde dekore edilmiş odaya yansımaktadır. Tavan, panellerle kaplanmış ve boyanmıştır. Zemin kakma işlemelere sahiptir ve odada avize, yaldızlı resim çerçeveleri ve ince cam eşyalar gibi güzel hazırlanmış nesneler bulunmaktadır. Orta sınıf bir refah bolluğunun yanında, iyi bir zevke sahip aileyi görmekteyiz.
Babanın sol tarafında şık bir biçimde giyinmiş anne bulunmakta. Beyaz bir şal ile tozlu pembe elbise giyen anne, birden başını kızına doğru çevirdiğinde kulağında pırlanta bir küpe sallanıyor. Annenin saçı, çöpçatanınkine benzer bir tarzda, deniz köpüğü yeşili renk bir şalla sarılı. Anne, kıyafetleri ve takılarıyla orta sınıf asilzadesinin özlemlerini taşırken, köylülük kökenlerini şalı ve kaba jestlerle ortaya koyuyor. Daha yüksek mevkideki zevk sahibi kadınlar başlarına şal yerine mücevher parçaları takar ya da hiçbir şey takmazlardı. Bir eliyle şalını tutan diğer eliyle de kaba bir tavırla kızının elbisesini çekiştiren anne, kızının kaçmasını engelliyor gibi görünüyor. Annenin dudakları açık, gözleri fal taşı gibi açılmış, sanki “Buraya gel evlat!” diye emrediyor.
Resmin sol ortasında Binbaşının Evlilik Teklifi’nin odak noktası bulunmaktadır. Katman katman olan fırfırlı krem rengi elbisesi, resmin başlığına göre uygun görünen bir gelinlik görünümüne sahiptir. Kızın elbisesi, oldukça büyük bir çeyizi olan bakire bir kadın olduğunu ima etmektedir. Kaymaktaşına benzeyen omuzları ve boynu, üç sıra inciden oluşan güzel bir kolyeyi sergiliyor. Uyumlu küpeleri de döpiyesi tamamlıyor. Binbaşı odanın sağ tarafında dururken kız da sol taraftan kaçmaya çalışıyor. Tıpkı bir mizansen gibi, karakterler sahnenin dramına göre giriyor ve çıkıyor.
Binbaşının Evlilik Teklifi, iki tarafın sadece yemin etmekten fazlasını paylaştığı modaya uygun düğün hakkında bir tablodur. En tipik değiş tokuş, bir unvan sunan damat ile cömert bir çeyiz sunan gelin arasındadır. Para, evlilik yoluyla statü karşılığı değiştirilir. Pavel Fedotov’un araştırdığı bu satirik modaya uygun düğün teması, Jean-Honoré Fragonard, William Hogarth, Sir William Orchardson gibi diğer sanatçılar tarafından da tasvir edilmiştir. Bir Rus mizanseni olan Binbaşının Evlilik Teklifi aşk, para ve prestij temalarını araştıran büyük bir görsel karmaşıklığa, hikâye anlatımına ve dramaya sahiptir.
Çeviri kaynak: https://www.dailyartmagazine.com/painting-of-the-week-pavel-fedotov-the-majors-marriage-proposal/