Haiku ifadesi “Haikai” (Renga‘nın nüktedan bir hâli) kelimesinin ilk hecesinden ve “Hokku” (Bir renga‘nın ilk kıtası) kelimesinin ikinci hecesinden hâsıl olmuştur. Renga‘nın tonunu belirleyen Hokku üç satırında; mevsimler, günün vakitleri ve yer şekillerinin hâkim niteliklerini ihtiva eden konulardan bahseder ki bu da onu neredeyse bağımsız bir şiir yapmaya yetmektedir.
Hokku (Sık sık haikai şeklinde de adlandırılmaktadır), bir dizi mısra girizgâhının esâs işlevinden tamamen mahrum kaldığı XIX. yüzyıl sonlarında “Haiku” olarak bilinmeye başlanmıştır. Günümüzde Haiku mefhumu, erken dönem Hokku’da dâhil olmak üzere üç satır ve on yedi heceli yapıya sahip tüm şiirleri tanımlamak için kullanılmaktadır.
Esâsen Haiku’nun biçimi içeriği bağlamında mevsimlerden birini anımsatan nesnel bir tabiat tasviriyle sınırlandırılmışsa da muayyen, ifade edilmemiş ve içli bir karşılık uyandırmıştır. Biçim, ününü büyük usta Bashō’nun, Hokku’yu bir hayli arıtılmış ve bilinçli bir sanata yükselttiği Tokugawa devrinin (1603–1867) başlarında kazanmıştır. Kendisi Edo’da iken (Şimdiki Tokyo) 1670’li yıllarda “yeni şiir üslûbu” olarak nitelendirilen şiiri yazmaya başlamıştır. Bashō en eski Haiku’larını sıklıkla Japonya boyunca seyahat ederken yazmış ve tecrübeleri şiirlerinin konusu olmuştur. Bashō’nun Haiku’ları Japon toplumunun büyük bir kesimi için erişilebilir vaziyette idi ve bu şiirlerin engin cazibesi bu şiir formunun Japon şiirinin en meşhur formu olarak kabul edilmesine katkı sağlamıştır.
Bashō’dan sonra ve bilhassa Haiku’nun yeniden hayat bulduğu XIX. yüzyıldan sonra şiirin ihtiva ettiği konuların yelpazesi tabiatın ötesine geçmiştir. Fakat elbette Haiku “az sözle çok şey ifade etme ve teklif etme” sanatı olarak kalmaya devam etmiştir. Diğer önde gelen Haiku üstadları: XVIII. yüzyılda Buson, XVIII. yüzyılın sonları ve XIX. yüzyıl başlarında Issa, XIX. yüzyılın sonlarında Masaoka Shiki, XIX. yüzyıl sonları ve XX. yüzyılın başlarında ise Takahama Kyoshi ve Kawahigashi Hekigotō olarak sayılabilir. XXI. yüzyılın başlarında ise usta çırak ilişkisi ekseninde bu formda şiir yazan bir milyon Japon olduğu söyleniyordu.
Haiku formunda yazılmış bir şiir yahut Japonca dışında bir başka lisanda yazılmış muhtelif şiirler de “Haiku” olarak adlandırılır. İngilizcede İmgeciler tarafından terkip edilen Haiku, bilhassa XX. yüzyılın başlarında tesirli olmuştur. Bu şiir formunun Japonya dışındaki ünü, II. Dünya Savaşından sonra mühim seviyede artmıştır ve bugün ise muhtelif lisanlarda yazılmaktadır.
Efendim gayet veciz, tatlı ve üslup sahibi bir yazı olmuş. In a nutshell; haiku tadında bir yazı desem yeridir. Bol bol arigatou…
Çok teşekkür ediyorum efendim, teveccühünüz 🙂