Ford v Ferrari: Asfaltın Kralları’nın Gerçek Hikâyesi

Bugün sizlere 1966 senesine damgasını vurmuş Le Mans yarışını, yarıştan önceki süreci ve olayların aktörlerini anlattığımız bir yazı derledik. Asfaltın Kralları (Ford v Ferrari) filmine de konu olmuş bu tarihsel olay hakkındaki detayları yazımızda bulabilirsiniz.


Çeviren: Ayşenur Depe

İki otomobil devi karşı karşıya gelir. Ford’un yarışı ilk sırada bitirme ve övünme hakları için senelerin şampiyonu Ferrari ile yıllarca süren hesaplaşması 1966 senesi Le Mans 24 saat dayanıklılık yarışında son bulur.

Bir tarafta eski yarış pilotu ve kendi ismini taşıyan markanın kurucusu, eskiyi temsil eden Enzo Ferrari vardır. Öte tarafta otomotiv tasarımcısı Caroll Shelby’nin uzmanlığını alarak uluslararası araba yarışlarının klasiği haline gelecek olan aracın yeni bir versiyonunu- Ford GT40’ı tasarlatan ve yeniliğin öncüsü hâline gelen Henry Ford II vardır.

Rekabet Ferrari’nin Ford ile Yaptığı Anlaşmadan Caymasıyla Başlar

Christian Bale – Matt Damon / Ken Miles – Carroll Shelby.

İki otomobil devi arasındaki 1966’daki dayanıklılık yarışına dek süren sert rekabetin kökleri bir iş anlaşmasının bozulmasına dayanır. 1963 senesinde Ferrari şirketi acil sermaye enjeksiyonuna ihtiyaç duyarken İtalyan iş adamı anlaşma masasında Ford’u yüz üstü bırakmış, Ford Motor Company İtalyan markayı satın alıp birlikte müşterek, transatlantik otomotiv yarış gücü hâline gelebilecekken işler tersine dönmüştür.

Ford arşiv memuru Ted Ryan, Fox 2 Detroit’e verdiği röportajda, ‘’Ford, Ferrari’yi satın almaya çalışmıştı. Müzakerelerde bulunup son kararı vermiştik, Enzo da anlaşmayı kabul etmişti ve iş sadece imzaların atılmasına kalmıştı ki Enzo son saniyede geri adım attı.’’ ifadelerini kullanmıştır.

Çeşitli kaynaklar bunun sebebinin Ferrari’nin yarış sektöründeki bağımsızlığını kaybedeceği düşüncesinden duyduğu rahatsızlık olduğunu söylemiştir. Ferrari’nin özel kalemi ve sırdaşı Franco Gozzi’ye göre, sözleşmede Ferrari’nin öngörülen bir rakamın üzerinde yarış bütçeleri için onay vermesini şart koşan bir madde müzakerelerin 22 gün sonra bitmesine sebep olmuştur. Gozzi’ye göre Ferrari bu maddenin ‘’yarış direktörü olarak kendisine vaat edilen tüm özgürlüğü ciddi bir şekilde tehlikeye attığını’’ söylemiştir.

Başka kaynaklarsa Ford ile yapılan müzakerelerin İtalyan şirket Fiat’ın harekete geçip Ferrari’nin çoğunluğunu satın alması için uygulanan bir baskı taktiği olduğunu öne sürmüştür. Nitekim sonradan durum gerçekten de böyle olacaktır.

Ford İntikamını Yarış Pistinde Almak İster

Masa başında aşağılanan Ford ve yöneticileri, Ferrari’nin muhteşem başarılara imza attığı yerde, yarış pistinde intikamlarını almak için plan yaparlar. Amerikalı şirket söylenene göre Le Mans yarışına özellikle de Ford GT’nin (Grand Touring) geliştirilmesine 10 milyon dolar yatırım yapmıştır. GT isminin GT40’a dönüştürülmesinin sebebi, araçların ön camlarının ölçüsünün azami 40 inç (1.02 m)  yükseklikte olması gerektiğindendir.

Her ne kadar yarış için para yatırımı yapılsa da Ford 1964 senesi için araba üretememiştir. Bir sene sonra Le Mans 24 saat yarışında Amerikalı şirketin ürettiği ve yarışa soktuğu dört arabanın hiçbiri bitiş çizgisini geçmeyi bile başaramamıştır. Ford için daha da kötüsüyse Ferrari’nin yarışı ilk sırada bitirmeye devam etmesi ve 1960’dan beri süregelen galibiyet serisini genişletmesi olmuştur.

Ford 64 ve 65 senelerindeki başarısız ve sönük performanslarına rağmen eski yarış pilotu ve otomotiv tasarımcısı Carroll Shelby’nin uzmanlığından yararlanarak Ferrari’nin şahlanan atını uysallaştırmaya kararlıdır. Shelby, 1964’te Daytona Coupe ile başarısını kanıtlamış hatta bunun öncesinde ilk Cobra spor arabalarını çıkarıp yarış camiasına sunmuştur. Shelby, GT40 Spor Prototip yarış programı için 1966 yılına kadar düşük performans gösteren arabanın MKII versiyonunun özellikle şanzımanının ince ayarını yaparak ve dayanıklılığını arttırarak geliştirilmesine yardım etmiştir.

1966 Ford takımının pilotlarından biri olan İngiliz asıllı Ken Miles ile Shelby’nin arasındaki bağ 2019 yapımı Ford v Ferrari (Asfaltın Kralları) filmine de konu olmuştur. Christian Bale’in canlandırdığı Miles karakteri, daha önce Shelby ile Daytona ve Cobra’nın geliştirilmesi ve yarışları için çalışmış, aracı yarış pistinde sadece ne kadar zorlayabileceğine odaklanan bir pilottur. Film, 1966 Fransız yarışına ve rekabetine hazırlanan Matt Damon tarafından canlandırılan Shelby ile Miles’ı anlatarak devam eder.

Ferrari Yarışa İki, Ford Sekiz Araçla Katılır

Ferrari daha önceki beş Le Mans dayanıklılık yarışının galibi olduğundan kendinden emin bir şekilde 1966’daki yarışa yalnızca iki arabayla katılır. İtalyanların bu kendini beğenmiş halleri yalnızca yarışı bile bitirememelerine değil aynı zamanda Ford’un MKII araçlarının kendi markaları olan Ferrari’nin yarış üstünlüğünü bozmasına da sebep olacaktır.

Ford o sene yarışa sekiz arabayla katılır. Shelby’nin doğrudan denetimi altında olan üç araba Miles ile partneri Denny Hulme, Dan Gurney ile Jerry Grant, Bruce McLaren ve Chris Amon tarafından sürülmüştür. Ford/Shelby takımı Fransa kırsalında 24 saatten fazlaca süren 8 millik parkurda rüzgar estirmiş ve 1960’ların yarış tarihini değiştirecek bir zafere doğru yol kat etmişlerdir.

Final pit duruşuna gelindiğinde üç Ford aracı yarışı sırtlanmış durumdadır. Miles ve Hulme birinci sıradayken McLaren ve Amon ikinciliği, bir başka Ford pilotu olan Ronnie Bucknum ve Dick Hutcherson ise liderlerin 12 tur gerisinde olmasına rağmen üçüncü sıraya yerleşmiştir.

Ford, Araçlarının Aynı Anda Bitirmesini İstemiştir

Ford hâlihazırda Ferrari’yi tahtından salladığını anlayınca, yarışı  yükselen yarış hakimiyetlerini güçlendirecek ve Ferrari’ye alenen pistlerin liderinin kendileri olabileceğini gösterecek şekilde bitirme fikri uygular. O zamanın Ford yarış hakemi olan Leo Beebe, lider takımların hızlarını azaltıp kenara çektirerek üç Ford arabasının aynı anda çizgiyi geçecek şekilde yarışı başa baş bitirmelerini sağlamaya çalışmıştır.

Pist düzenleyicileri tarafından her ne kadar biri tarafından önerilen başa baş galibiyetin yarışın kademeli olarak başlamasından dolayı mümkün olmayacağı söylense de Beebe fikrinden vazgeçmemiş ve araçları bitiş çizgisine berabere getirtmiştir. Sonuç olarak Ford nihayet alenen Ferrari’yi yenmiştir.

Ford saat başına yaklaşık 130 mil toplamda da 3,000 millik ortalama hızla yol kat ederek 1966 Le Mans yarışındaki tüm ödülleri toplamıştır. Ford’un bitiş kararına uymak için yavaşlayan Miles takımı, yarışı McLaren takımından az bir farkla geride bitirmiştir. Planlandığı gibi birbiri ardına gelmiş olsalardı, McLaren start pozisyonunda Miles’tan birkaç sıra geride başlasa dahi yarışı birincilikle bitirebilir ve yarışın genelinde az bir farkla önünde yer alabilirdi.

Hemmings’in haberine göre Beebe yarışı berabere bitirme kararı hakkında ‘’Ken Miles ne yazık ki o sene yarışı kazanamadı. Bundan dolayı bazı sıkıntılar duymadım değil. Fakat gözü pek birisiydi, ben de aracını kenara çektirttim ve kelimenin tam anlamıyla yarışın sonunu hesapladım- bir, iki, üç…  Ken Miles’ı kenara çektirttim ve geride kalmasını sağladım çünkü araçların birbirlerine çarpmasından korkuyordum. Böyle durumlarda en son isteyeceğiniz şey tüm yatırımınızı heba edecek feci bir kazanın olmasıdır.’’ ifadelerinde bulunmuştur.

Miles, Le Mans yarışından iki ay sonra Güney California’daki Riverside Uluslararası Yarış pistinde Ford GT40’ın yeni modelini test ederken hayatını kaybetmiştir. Pistteki aşırı hızından dolayı aracı takla atarak paramparça hale gelir ve Miles’ın oracıkta ölmesine sebep olur.

1966’daki 24 saatlik Le Mans yarışının bu şekilde organize edilerek bitirilmesi yıllarca tartışmalar yaratırken, tartışmaya açık olmayan tek şey Ford’un Ferrari’yi alt etmesi olmuştur. Ford yatırımını arttırıp podyumda yer edinerek Le Mans yarışına tekrar katılır ve 1967,1968 ve 1969 senelerinde de yarışı galibiyetle bitirir.

Kaynak: https://www.biography.com/news/ford-v-ferrari-true-story

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir