1970’lerde ortaya çıkan “kurulum” terimi, genellikle iç mekânlar için (yani galeri, müze) yapılan işler için geçerlidir. Dış mekan çalışmaları daha çok kamusal sanat, yeryüzü (arazi) sanatı veya kabaca söylemek gerekirse, bir çevreye müdahale eden ve ona “damgasını” koyan insanların sanatı olarak adlandırılır. Bununla birlikte, bir dış mekân parçası bir tür “kurulum” olarak düşünülebilir ancak tipik olarak kurulum sanatı iç mekanda bulunur, çünkü bazı sanatçılar yaratıcı ifadelerini bir oda bağlamına dahil etmeyi tercih ederler.
Bu yazımızda ise sizler için 2013 yılından bu yana yapılan en iyi 10 kurulum sanatını bir araya topladık.
Vahit Tuna ve Lorenzo Quinn gibi bazı sanatçılar, sanat enstalasyonlarını sosyal kaygıları vurgulamak için kullanırken diğerleri, iklim değişikliği ve şiddet gibi güncel konuları işlemeye yöneldi. Ancak tüm sanatçılar çalışmalarını açık havada yapmadı. Japon sanat stüdyosu teamLab, bir odayı binlerce Murano cam lambasıyla doldurdu ve ortaya nefes kesici bir görüntü çıktı.
Listemiz, her ikisi de bölgeye özel yerleştirmeleriyle tanınan Jenny Holzer ve Bruce Munro gibi efsanevi çağdaş sanatçılarla doludur. Ama bu büyük isimlerin yanı sıra gölge sanatı ile adından söz ettiren Hintli sanatçı DAKU gibi isimleri de tanıtıyoruz.
İşte dünyanın dört bir yanından 2019’un en iyi 10 kurulum sanatı!
Gayrisafi Millî Hasıla- Banksy
Dünyanın en ünlü ve en gizemli sokak sanatçısı, beklenmedik bir projeyle halkın karşısına çıktı. Banky’nin Gayrisafi Millî Hasıla bir gecede Londra’da göründüğünde, ziyaretçilerin görebildiği ancak giremediği ev eşyaları mağazası bir sansasyon yarattı. Banksy, vitrinini ikonik motifleriyle süslenmiş kupalar ve bir Yunan toplama kampında mülteciler tarafından dikilen hoş geldiniz paspasları gibi eşyaları sergilemek için bir galeri olarak kullandı. Sonunda, alışveriş yapanların resmî Gayrisafi Millî Hasıla internet sitesi aracılığıyla ürünlere olan ilgilerini kaydetmelerine izin verildi.
Peki kurulumun ardındaki anlam nedir? Aslında oldukça pratik. Bir tebrik kartı şirketi Banksy adının yasal kontrolünü ele geçirmeye çalışıyor. Sokak sanatçısı, kendisini korumak için, bir jüri üyesinin kendi markalı ürün serisini başlatma tavsiyesine uyuyor. Banksy düşüncelerini “Ben hâlâ herkesi sanatımı eğlence, akademik araştırma veya aktivizm için kopyalamaya, ödünç almaya, çalmaya ve değiştirmeye teşvik ediyorum. Sadece adımın tek başına velayetini almalarını istemiyorum.” diyerek belirtti.
Forest of Resonating Lamps – One Stroke, Cherry Blossoms- teamLab
Japon sanat ve teknoloji stüdyosu teamLab, insanlarla dünya arasındaki ilişkiyi sanat yoluyla araştıran inanılmaz, sürükleyici enstalasyonları ile tanınır. Tokyo’daki teamLab Borderless dijital sanat müzesi sayesinde ziyaretçiler, ışık ve renk vizyonlarını günlük olarak keşfedebilirler. Müzedeki en dikkat çekici enstalasyonlardan biri Yankılanan Lambalar Ormanı’dır.
Etkileşimli kurulum, ziyaretçilerin hareketlerini yaydıkları ışıkla takip eden binlerce Murano cam lambasindan oluşuyor. Mevsimsel olarak değişen ilkbahar kurulumu, Japonya’nın ünlü kiraz çiçeklerine saygı duruşunda bulunuyor. Tamamen tavana asılan lamba ve aynalardan oluşan bu bölüm, size zamansızlık duygusu aşılıyor. Bir lambaya dokunduğunuzda ışığın bir diğer lambaya geçtiğini görüyorsunuz. Ilıktan soğuğa doğru giden renk şeması ile kendinizi sonsuzluğun içine bırakıyorsunuz.. TeamLab, renk geçişlerini birlikte dokuyarak renk oluşturmak için ipeklerin katlanmasıyla oluşturulan Japon geleneği ‘Kasane no Irome’u taklit etmeyi amaçlıyor.
Jenny Holzer, Fotoğraf: Lauren Camarata
VIGIL – Jenny Holzer
Jenny Holzer, önemli konular hakkında bir duruş sergilemek için yansıtılan metin sanatını kullanma geçmişine sahiptir.Jenny, VIGIL ile New York Rockefeller Center’da yayılan sözcüklerle silah kontrolü konularına ışık tutmak için sanatını kullandı. Geçici kurulumunda, silahlı şiddete maruz kalanların yanı sıra yakınlarını silah şiddete kurban veren kaybedenlerin metinleri kullanıldı.
New York’ta kar amacı gütmeyen Creative Time tarafından sunulan VIGIL, Amerika Birleşik Devletleri’nde silahlı şiddetle ilgili endişelerin tüm zamanların en yüksek seviyesinde olduğu bir zamanda ortaya çıktı. Creative Time İcra Direktörü Justine Ludwig, “Jenny Holzer, kamusal sanat alanında bir yenilikçi oldu” dedi. “Bugün millet olarak sahip olduğumuz en önemli sorunlardan birine değinen bu projeyi gerçekleştirmek için onunla çalışmak bir onurdur.”
Fotoğraf: Serena Monro
Işık Tarlası-Bruce Munro
Ünlü İngiliz sanatçı Bruce Munro, 15 yılı aşkın süredir ışıklandırılmış manzaralar yaratıyor. Mekana özgü sanatı, birbirine bağlı parlayan küreler aracılığıyla paylaşılan insan deneyimini vurgulamayı amaçlıyor. Sensorio’daki Field of Light ile Monro, 60.000 güneş enerjili LED ışıkla Kaliforniya’nın şarap bölgesinin dalgalı manzarasını vurgulamıştır. 15 dönümlük bir alana yayılan bu eser Munro’nun bugüne kadarki en büyük kurulumunu oluşturuyor.
“Umarım bu deneyimim insanların rahatlamasına ve paylaşılan deneyimin keyfini çıkarmasına ve iç huzur ve uyum duygusunu hissetmesine olanak tanır. . . Yıldızlarla dolu bir gökyüzü ile çerçevelenmiş, hafifçe aydınlatılmış bir manzara, ”Munro, My Modern Met ile özel bir röportajda paylaştı. “İnsanları doğadan ilham almaya teşvik ederim çünkü doğa gerçekten tüm cevapları içinde barındırıyor!”
Fotoğraf: Lorenzo Quinn
Building Bridges (Evrensel Değer Köprüleri)- Lorenzo Quınn
Geniş övgü toplayan Support yerleştirmesinden iki yıl sonra heykeltıraş Lorenzo Quinn, Building Bridges( Evrensel Değer Köprüleri) ile Venedik’e dönüş yaptı . Neredeyse 50 fit yüksekliğinde ve 65 fit genişliğinde uzanan altı çift el, lagünün tarihi kanallarından birine uzandı. Her bir çift, güçlü bir birlik belirtisine bağlanır.
Köprüler 2019 Venedik Sanat Bienali için oluşturulmuştur. Evrensel Değer Köprüleri, bu bölücü zamanlarda fazlasıyla önemli olan mesajlara dayanıyor. “Heykelin her bir eli altı evrensel insani değerden birini kutluyor: Dostluk; Geleceği birlikte inşa etmek için, Bilgelik; karşılıklı yarar sağlayan kararlarlar vermek için, Yardım; Kalıcı ilişkileri pekiştirmek için, İnanç; kalbinize ve öz değerinize güvenmek, Umut; değerler için çabalamak ve Aşk; hepsinin temel amacı,” diye paylaştı Quinn.
Fotoğraf: Pekka Niittyvirta ve Timo Aho
Led Çizgiler- Pekka Niittyvirta ve Timo Aho
Finli sanatçılar Pekka Niittyvirta ve Timo Aho, yükselen deniz seviyelerinin etkilerini görsel olarak göstermek amacıyla, Çizgiler oluşturmak için ışık demetleri kullandılar. İkili, İskoçya’daki Taigh Chearsabhagh Sanat Merkezi’nde çalıştı ve deniz seviyesinin yakın gelecekte yükselebileceği seviyeyi manzara boyunca noktalarla işaretledi. Sonuçlar, görsel olarak çarpıcı ama şok edici, geleceğin neler getirebileceğini bize gösteriyor.
Lazerler binaları kesip neredeyse yarıya indirdikçe, deniz kenarındaki toplulukların mücadelesi gerçeğe dönüşüyor. Sanatçılar, insan eylemleri, çevre ve iklim değişikliği hakkında düşünüp tahminlerse bulunarak eylemlerimizin yakın sonuçlarını gösterebildiler.
Sanatçılar My Modern Met’e verdikleri özel bir röportajda “Burada bahsettiğimiz konunun karşı karşıya olduğumuz en önemli zorluklardan biri olduğuna inanıyoruz” dedi. “Sanat, bilimsel verileri, karmaşık fikirleri ve kavramları, kelimeler veya grafikler yetersiz kaldığı zaman durumu güçlü bir şekilde aktarma potansiyeline sahiptir.”
Louvre Piramid’i İllüzyonu – Jr
Listede tanıdık bir isim olan sokak sanatçısı JR, sürekli olarak yüksek kaliteli sanat eserleri üretir. 2019’da, Louvre Piramidi’nin 30. yıldönümü için Fransız sanatçı, geçici de olsa unutulmaz bir görüntü yarattı. 400 gönüllünün yardımıyla, Piramidin bir taş ocağından yükseldiği yanılsamasını yaratmak için stratejik olarak 2.000 sayfa kağıt yerleştirdi.
JR bitmiş parçanın fotoğrafını Instagramında paylaştıktan sonra, bölge turistlerle dolup taştı ve kırılgan kağıt hızla parçalara ayrıldı. Bazıları kurulumun kısa süreli olmasindan rahatsız olurken, JR için her şey varlık ve yokluk fikriydi.Aslında, JR’nin Twitter üzerinden verdiği bir cevap her şeyi açıklıyor: “Görüntüler, tıpkı hayat gibi geçicidir. Yapıştırıldıktan sonra sanat eseri kendi başına yaşar. Güneş tutkalı kurutur ve her adımda insanlar kırılgan kağıdın parçalarını yırtar. Süreç tamamen gönüllülerin, ziyaretçilerin ve hatıra avcılarının katılımıyla ilgilidir. ”
İsimsiz- Vahit Tuna
Türk sanatçı Vahit Tuna, bir binanın cephesine 440 çift siyah topuklu ayakkabı yerleştirerek kadın cinayeti konusuna ışık tutuyor. Her çift, 2018 yılında Türkiye’de eşi tarafından öldürülen bir kadını temsil ediyor ve bu kurulum, aile içi şiddetle mücadele için yapılması gerekenlerin heyecan verici ve üzücü bir hatırlatıcısı haline getiriyor.
Kar amacı gütmeyen sanat platformu Yanköşe’nin küratörlüğünü yaptığı bir duvarda altı ay süren heybetli sergiyi görmezden gelmek imkansız. Yüksek topuklu ayakkabı kullanımı, bir Türk geleneği olan ölenlerin ayakkabılarını evlerinin dışına koymasından esinlenmiştir. Tuna, bu cenaze geleneğini dönüştürerek halka bir uyandırma çağrısı yapar.
Fotoğraf: Marc Wilmot
Milano Tasarım Haftası kurulumu- Alex Chinneck
İngiliz sanatçı Alex Chinneck, Milano Tasarım Haftası sırasında İtalya’daki kurulumuyla tarihin katmanlarını araladı. Chinneck, şimdiye kadarki en iddialı projesi olarak adlandırdığı projede, Milano’daki bir binanın cephesinin ” fermuarını açtı” ve duvarın altından ortaya çıkan mavimsi bir ışığın parlamasına izin verdi.
İnanılmaz yanılsama, Chinneck’in duvarlarına ve zeminine fermuarlar yerleştirdiği binanın iç kısmına kadar uzanıyor. Aslında istenen etkiyi elde etmek için binanın farklı bölümlerindeki betonu kazıp yeniden işledi. Maalesef, fermuarın raf ömrü kısa sürdü çünkü geçici kurulum birkaç hafta sonra tamamlandı.
Theory of Tima (Zamanın Teorisi)- Daku
Hintli sanatçı DAKU, geçtiğimiz birkaç yılda ışık ve gölge kullanan çarpıcı kurulumları sayesinde adından söz ettirdi. DAKU, güneşin yolunu dikkatlice inceleyerek, yalnızca belirli bir anda tam anlamıyla görülebilen kelimeleri yerleştirdi. Bu parçaları bina cephelerinde sık sık kullanırken , Theory of Time kurulumunda Panjim’in, Goa’daki tüm sokağı metinle doldurduğunu görüldü.
Metin gün boyunca hareket eder ve kaldırıma yansıtılan cümlelerin anlamını yansıtan anımsatıcı bir gelgit yaratır. DAKU, gölgeyi kalem gibi kullanarak “Zaman üzerimizde uçuyor, ama gölgesini geride bırakıyor. Zaman kaybolur. Zaman bir yanılsamadır. Güzel şeyler zaman alır. Zaman en iyi öğretmendir.” ve benzeri cümleler yazdı. Bu cümleler DAKU’nun çalışmasını görsel ve mecazi anlamda inanılmaz bir birleşme alanı haline getiren cümlelerden sadece birkaçı.