Bu yazıda, sizlere Claude Monet‘nin hayattayken yapmış olduğu nilüferler serisinden bazı resimlerini sunacağız. Ama yazıya başlamadan önce söylemek mecburiyetindeyiz ki, fazladan 250 adet şaşırtıcı nilüfer tablosu tespit ettik. Fakat burada yalnızca 51 tanesini sizlere göstermiş olacağız… İşte Monet Nilüferler serisi!
Monet, 1900’lü yıllarda görüşünü kötüleştiren ve hayatının son demlerindeki tablolarını etkileyen katarakta yakalandı. İlginçtir ki, nilüfer tablolarının çoğunu yine bu dönemde yapmıştır. Monet’nin resmettiği son nilüferlere dikkatle bakacak olursanız çok net bir şekilde göreceksiniz ki renk seçimleri, çalışmanın geneline kıyasla daha garip bir hâl almaya başlamıştır. Bu durum yüksek ihtimalle ferdî bir tercihten ziyade gün geçtikçe kötüleşen görüş bozukluğunun bir neticesiydi.
Claude Monet, 1897’den 1926’daki ölümüne kadar Giverny’deki evinde hayata geçirdiği göletinin manzara resimleri olan son şaheserlerine atıfta bulunarak şöyle söylemiştir:
“Doğanın bir anı, bir çehresi her şeyi içerir.”
Aşağıya, 74 yaşındaki Monet’nin bahçesinde belki de bu nilüferlerden birini resmettiği sırada çekilmiş gerçek görüntülerinden birini bırakıyorum…
Buna ek olarak, merak edenler için, Monet’nin kataraktına ve bu rahatsızlığın tablolarını nasıl etkilediğine ilişkin ayrıntılı bilgilerin de bulunduğu ilgi çekici bir makaleyi yine sizlerin istifadesine sunuyoruz. [1]
Bu tablolara baktığınızda, kendinizi neredeyse tabiat deryasının derinliklerine dalmış gibi hissediyorsunuz. Dahası; renkler ve fırça darbeleri, nilüferlerin huzurlu bir mekanda süzüldüğü yanılsamasını veriyor.
1870’lerden 1890’lara kadar resmettiği çeşitli çağdaş konuların yerini tek, zamansız bir motif olan nilüferler aldı. Bu resimlerin odak noktası, bir su bahçesi ve bir Japon yaya köprüsünün geçtiği daha küçük bir gölet içeren, sanatçının çok sevdiği bahçeydi.
Nilüfer tabloları âdeta renk uyumu ve ışığın olağanüstü bir gösterisi gibi… Monet tarafından resmedilen bütün tablolar (özelde nilüferler) aynı nesneye odaklanmış olmalarına rağmen her biri eşsiz.
Pek çok kişi Claude Monet denildiğinde, epey büyük ölçekte resmedilmiş bu güzel ve ahenkli nilüfer tablolarını düşünüyordur. Fakat sanılanın aksine, bu tablolar ekspresyonist (dışavurumcu) üslupları dolayısıyla, Monet tarafından ilk kez resmedildiklerinde çok da meşhur değillerdi.
Zamanla sanatçı, geleneksel resim sanatıyla giderek daha az ilgilenmeye başladı. Bu çalışmalarının üçüncü grubundan olan Nilüferler‘i yaptığında ufuk çizgisinden tamamen vazgeçmişti. Sanatçı, mekânsal olarak belirsiz olan bu tuvalde, gökyüzünün ve ağaçların yansıması arasında yüzen bitki kümesiyle yalnızca göletin yüzeyine odaklanarak aşağıya baktı. Monet, böylece dikey bir yüzey üzerinde yatay bir yüzey görüntüsü yansıtıyor izleyicisine.
Hâsılı; aşağıdaki güzeller, Monet’nin resmetmiş olduğu nilüfer tablolarının geri kalanı…
Kaynakça:
[1] Gruener A. (2015). The effect of cataracts and cataract surgery on Claude Monet. The British journal of general practice : the journal of the Royal College of General Practitioners, 65(634), 254–255. https://doi.org/10.3399/bjgp15X684949]